Startseite »
Beiträge mit dem Schlagwort "AKP-Saray rejimi"
Schlagwort: AKP-Saray rejimi
NATO Zirvesi’nden yeni savaş konsepti çıktı
1 Temmuz 2022
28-30 Haziran günlerinde Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi sonuçlandı. Zirvede yeni bir Stratejik Konsept kabul edildiği açıklandı. NATO’nun Rusya ve Çin’e karşı yayılmasını temel alan konsept yeni savaşların kapıda olduğunun ilanı oldu. NATO bu yeni Stratejik Konsepti’ni hangi sonuçları olacağını ve Türkiye’nin zirvedeki atraksiyonlarını Murat Çakır ile değerlendirdik.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, AKP-Saray rejimi, Avrupa Birliği, BRICS, Çin Halk Cumhuriyeti, Hint-Pasifik-Bölgesi, Lizbon 2010, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, NATO solu, Pasifik NATO'su, Rusya, Rusya Federasyonu, Stratejik Konsept, Türkiye, Ukrayna, Yeşil Yeni Düzen
Keine Kommentare erlaubt
Alman emperyalizminin kundakçılığı
Almanya’nın Ukrayna ve Kürdistan politikaları üzerine
25 Nisan 2022
Alman faşizminin yenilgisinin ardından kurulan iki kutuplu dünya düzeni ve emperyalist güçlerce başlatılan Soğuk Savaş Federal Almanya’daki (FAC) sermaye fraksiyonlarının yenilgiyi, ABD emperyalizminin hegemonyasını ve kendilerini kontrol altında tutmak için kurgulanan “Avrupa Çatısını” kabullenmeye zorlamıştı. Kısa süre sonra yeniden palazlanan Alman tekelci burjuvazisi hiç vazgeçmediği dünya devi olma hedefi uğruna çeşitli tavizlere boyun eğmiş, FAC’nin 1949’da “Amerikalıları içerde, Rusları dışarıda ve Almanları aşağıda tutmak” için kurulan savaş aygıtı NATO’ya 1955’te üye olmasını sağlamış ve kısa zamanda “Avrupa Çatısının” öncü gücü hâline gelmişti. Kendisinden üç yıl önce üye olan Türkiye’nin NATO’daki hamiliğini de üstlenen Alman emperyalizmi, bir yandan meşum “Alman-Türk-Silah kardeşliğini” yeniden kurarken, diğer yandan da FAC’nin Soğuk Savaşın cephe ülkesi olması nedeniyle Batı Alman sendika hareketine sosyal devlet tavizleri vermek zorunda kalmıştı. Ama bu tavizler aynı zamanda sendikal hareketin ve bağlı olduğu Alman sosyal demokrasisinin kooptasyon yoluyla sisteme entegre edilmesini de sağladılar. Böylelikle “Ren Kapitalizmi” olarak da adlandırılan FAC emperyalist cephenin “örnek ülkesi” hâline geldi.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Alman tekelci burjuvazisi, Alman-Türk kardeşliği, Almanya, Avrupacı fraksiyonlar, Barzani, Çin Halk Cumhuriyeti, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, emperyalizm, FDP, Fransa, Kürdistan, Merkel, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, Rusya, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, transatlantikçiler, Türkiye, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Eskalasyon sarmalı
Savaş aygıtı NATO’nun genişleme ve çatışma politikasına dair
Geride bıraktığımız otuz yılı aşkın süreç emperyalizmin derinleşen kapitalist krizlere giderek artan saldırganlıkla – hem ülkelerin içinde hem de dünya çapında – yanıt verdiğini gösterdi. Ama aynı şekilde bugün tek kutuplu emperyalist-kapitalist dünya düzeninin de zayıflamakta olduğuna tanık olmaktayız. Çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşmakta olması, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin emperyalist egemenlik yapılarının boyunduruğundan kurtulmaya çalışmaları ve kalıcılaşan çoklu kriz ortamlarının çözümsüzlüğünün egemen sınıflar arasında yarattığı baygınlık, emperyalist saldırganlığı daha da körüklemektedir.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB emperyalizmi, ABD emperyalizmi, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Annalena Baerbock, Antony Blinken, Çin Halk Cumhuriyeti, emperyalizm, faşist MHP, Joe Biden, Murat Çakır, NATO, Putin, Rusya Federasyonu, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…
31 Ekim 2021
Adenauer Kabinesi 30 Ekim 1961’de Türkiye ile “İşçi Mübadele Antlaşmasını” imzaladığında, “misafir işçilerin” kalıcı olacağını hesaplamamıştı. Almanya açısından amaç savaş sonrası ortaya çıkan işgücü açığını kapatmak ve ucuz işgücü sayesinde ücretler ve çalışma koşulları üzerinde baskı yaratmaktı. Türkiye ise hem sosyal sorunu bir kısmını ihraç ederek hafifletmek istiyor, hem de ücret transferleri üzerinden ülkeye döviz akmasını umuyordu. İşçi göçünde iki devletin çıkarları belirleyici olduğundan işçilerin göç nedeniyle ortaya çıkan sorunları dikkate alınmamıştı.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Adenauer, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Almanya, Devrimci-demokratik göçmen örgütleri, DİTİB, göçmenler, İşçi Mübadele Antlaşması, milliyetçilik, Murat Çakır, NATO, Türkiye, Türkiye egemenleri
Keine Kommentare erlaubt
Almanya: Seçimler yaklaşırken (4)
19 Eylül 2021
Almanya’daki siyasi durum giderek daha belirginleşiyor. 26 Eylül sonrasında hangi koalisyon iktidara gelirse gelsin, Yeşillerin hükümet ortağı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu durum ise Türkiye’de ve Almanya’daki Kürdistanlı ve Türkiyeli kimi kesimlerde Almanya-Türkiye ilişkileri bağlamında bazı beklentilere yol açıyor. Özellikle liberal ve sol-liberal kesimlerde Yeşillerin hükümet ortağı olmasıyla Alman devletinin Türkiye politikalarında demokratikleşme ve insan haklarının ağırlık kazanacağı ve AKP-Saray-Rejiminin baskı altına alınacağı düşüncesi dikkat çekiyor. “Sahiden öyle mi olacak” diye sorarak, seçim sonuçlarının Almanya-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceğini irdeleyelim.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Alman sermayesi, Almanya, Almanya-Türkiye ilişkileri, Armin Laschet, Avrupa, Avrupa Birliği, Çin, Dış politika, Erdoğan, Kafkaslar, Murat Çakır, Olaf Scholz, Ortadoğu, Ortadoğu-Balkanlar-Kafkaslar Üçgeni, Türk devleti, Türkiye - AB ilişkileri, Türkiye politikaları, Uluslararası ilişkiler, Yeşil kapitalizm, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
NATO 2030: Yeni ajanda, yeni savaşlar
Emperyalist savaş aygıtı NATO’nun stratejik konsepti üzerine
NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları 14 Haziran 2021’de Brüksel’de olağan zirvelerinden birisi için buluştuktan sonra burjuva basınında bu buluşmanın »olağanüstü sonuçlarının« müjdesi (!) verilmekteydi. »Kriz yönetimi« adı altında ve çeşitli »insan hakları« gerekçeleriyle farklı coğrafyalarda savaşlar yürüten ve çatışmalar körükleyen NATO yeni ajandasıyla yeni »koruma« görevlerine hazırlanıyordu. Tüm medya güzellemelerine rağmen bu yılki NATO Zirvesi asıl planlamanın »sistem rekabeti« adı altında Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni (okuma kolaylığı için buradan itibaren »Rusya« ve »Çin« tanımı kullanacağız) hedefine koyan bir stratejik yönelim olduğunu kanıtladı. Zirve, »küresel sistem rekabeti çağındayız« diyen NATO Genel Sekreteri Jens Soltenberg’i »NATO 2030« belgesi temelinde yeni stratejik konsepti hazırlama görevi verildikten sonra sona ermişti.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD emperyalizmi, ABD-Çin ticaret savaşı, AKP-Saray rejimi, Çin Halk Cumhuriyeti, Murat Çakır, NATO, Pasifik, Pasifik stratejisi, Rusya, Rusya Federasyonu, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
Yangın yeri
Emperyalist zirveler sonrasında Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni
Cornwall’de gerçekleştirilen G7 – Zirvesi, ardından Brüksel’deki NATO Liderler Toplantısı ve ABD Başkanı Biden’in yaptığı görüşmeler sonrasında, merkezinde Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni yeni çatışmalara gebe kaldı. Türkiye’deki faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin geleceğini belirleyecek olan bu çatışmaların bölgeyi gerçek anlamda yangın yerine çevirmesi büyük bir olasılık. Aslında Türkiye ve bölge ülkelerini doğrudan etkileyecek olan gelişmeler daha büyük bir resmin, yani emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği krizler ortamının bir parçası. Ancak bu gerçeğe rağmen Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni dünya çapındaki iktisadi, siyasi ve askeri gelişmeler açısından olumsuz etkide bulunacak bir faktör olarak kalmaya devam ediyor. Türkiye’deki AKP-Saray-Rejimi de bu bağlamda her türlü »günahı« işlemeye hazır bir işbirlikçi aktör konumunda – toplumsal desteği zayıflamış, iç ve dış politikada sırtı duvarda ve devlet aparatı içinde/egemen sınıflar arasında yeni müttefikler arayan ve tam da bu zorlukları nedeniyle her şeyi göze alan tehlikeli bir aktör olarak. Gerek ABD emperyalizmi gerekse de Avrupalı emperyalist güçler rejimin mutlak sadakatle istenilen biçimde kullanıma hazır kıvama geldiğini gördüler ve NATO Zirvesinde askeri-siyasi ve ekonomik desteklerinin karşılığında yerine getirmesini istedikleri »görevleri« vererek, rejimin daha tehlikeli hâle gelmesini sağladılar.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, AKP-Saray rejimi, Balkanlar, Biden yönetimi, G7-Zirvesi, Kafkaslar, Murat Çakır, NATO, Ortadoğu, Pasifik, Pasifik stratejisi, Rusya Federasyonu, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
»Kürdistan’ı savunmak!«
20 Haziran 2021
Ana akım burjuva medyasında olmasa da bir yerlerde okumuşsunuzdur: Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 150 insan hafta başında »Defend Kurdistan«, yani »Kürdistan’ı savunmak!« başlığı altında bir girişim başlattılar. Girişimin ana amacı işgali ve olası »kardeş kavgasını« engellemek olarak açıklanmıştı. Bu anlamlı girişim bugün, İzmir HDP binasına yapılan ve Deniz Poyraz’ı katleden saldırıdan sonra kanımızca farklı bir anlam kazanmıştır. Daha doğrusu kapsamı genişlemiştir.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Demokrasi, Deniz Poyraz, Faşizm, HDP, Kirli savaş, Kürdistan, Kürt halkı, Murat Çakır, NATO
Keine Kommentare erlaubt
Fransa’nın Türkiye problemi
9 Mayıs 2021
Fransa’nın, Emmanuel Macron’un Devlet Başkanı seçilmesinden bu yana NATO partneri Türkiye ile olan ilişkileri hiç düzelmedi ve görüldüğü kadarıyla aradaki gerginlik ileride daha da artacak gibi. Alman ve Fransız burjuva basınında bu gelişmenin temel nedeninin Ankara’nın »diaspora Türklerini kullanıyor« olması gösteriliyor. Elbette bu yeni bir şey değil ve özellikle 1980 darbesinden bu yana Türkiye karar vericilerinin sistematik biçimde Avrupa’daki Türkiye kökenli göçmenleri seçme-seçilme hakkı olan »etkin Türkiye lobisi« hâline getirmeye çalıştıkları biliniyor. Ancak şimdiye kadarki Türk hükümetleri bunu her zaman işbirlikçisi oldukları emperyalist güçlerle eşgüdüm içinde gerçekleştirmişlerdir. O açıdan Fransa-Türkiye arasındaki gerilimin nedenlerini başka alanlarda aramak gerekiyor.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Akdeniz, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Almanya, Ankara, Avrupa Birliği, Berlin, Cezayir, Doğu Akdeniz, Fransa, Fransız emperyalizmi, Israil, Libya, Mavi Vatan doktrini, Murat Çakır, NATO, Paris, Türkiye, Ürdün
Keine Kommentare erlaubt
Faşiste faşist denir, beyefendi!
28 Mart 2021
AKP-Saray Rejiminin ortağı Devlet Bahçeli’nin Federal Parlamentoda partisi MHP hakkında verilen bir soru önergesi hakkında hezeyana kapıldığını duyduk. Bahçeli’nin Die Linke partisi ve Almanya hakkında atıp tutmasının tam da Almanya’nın AB Zirvesinde Türkiye’ye destek çıktığı günlere denk gelmesi tuhafımıza gitti doğrusu. Gerçi MHP’nin kurulduğu günden bu yana Uygurlara sahip çıkmasına rağmen, destekledikleri Erdoğan’ın Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanını kabul etmesine Bahçeli’nin tek bir laf etmemesi de tuhaf, ama o ayrı bir konu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, Alman faşizmi, Almanya, Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli, Die Linke, Faşizm, MHP, Murat Çakır
Keine Kommentare erlaubt
HDP ve Avrupa’nın derin kaygıları (!)
21 Mart 2021
AKP-Saray Rejiminin çekmecesinden çıkardığı topyekûn saldırı planının adım adım uygulandığı ve bu saldırıların giderek sertleşerek devam edeceği belli olunca, Avrupalı partnerlerinin »derin kaygılarını« ifade etmeleri zorunlu oldu – elbette her zaman olduğu gibi timsah gözyaşları dökerek. Berlin-Brüksel-Strasburg üçgeninden gelen açıklamaların adresi, kimi çevrelerin zannettiği gibi AKP-Saray Rejimi değil, tepkileri yumuşatılması gereken muhalif kesimler ve kamuoyudur.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Almanya, Avrupa Konseyi, Berlin, Brüksel, Federal Hükümet, HDP, Kürt politikası, Murat Çakır, Ömer Faruk Gergerlioğlu, PKK, SPD
Keine Kommentare erlaubt
AİHM, Demirtaş ve bizler
3 Ocak 2021
HDP’li yoldaşımız Sezai Temelli 29 Aralık’ta Yeni Özgür Politika gazetesinde yayınlanan yazısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş kararı ile bağlantılı olarak şunları yazmış: »Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinin Demirtaş kararı sonrası Türkiye’deki iktidara karşı nasıl bir tavır alacağı herkesin merakı. Avrupa Birliği içinde kararları belirleyen mekanizmaların da kapitalist modernite ve onun yaşadığı kriz ikliminden yalıtılmış olduğunu düşünmüyoruz. Yine de olasılık dahilinde olduğu için soralım; Avrupa anayasal devletler birliği olarak mı yoksa anayasalı devletlerin birliği olarak mı hareket edecek? Avrupa’nın Kürtlerle imtihanı sürüyor…«
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Adalet, AİHM, AKP-Saray rejimi, Anayasa Mahkemesi, Avrupa, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, egemen sınıflar, HDP, hukuk, Kürtler, Murat Çakır, Sezai Temelli
Keine Kommentare erlaubt
»Bozkurt Yasağının« arka planı
22 Kasım 2020
F. Parlamento beklenildiği gibi büyük bir çoğunluk sağlayarak, »Bozkurtlar« olarak tanımlanan Türk faşistlerinin Almanya’daki derneklerinin yasaklanmasının gözden geçirilmesini de içeren bir dizi talebi kabul etti. Sosyal medyada ve gazetelerin internet sayfalarında »Almanya Ülkücü hareketi yasaklıyor« türünden haberler hemen yayıldı. İşin aslı yasaklamaların kabul edilmesi değil tabii. Federal Hükümet, daha doğrusu İç İşleri Bakanlığı dernek ve sembol yasaklarını gözden geçirmek ve bir dizi »engelleyici« adım atmak üzere görevlendirilmiş oldu. Böylelikle süresi siyasî konjonktürce belirlenecek olan resmi süreç başlatıldı.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Akdeniz, AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Almanya, Bozkurtlar, Doğu Akdeniz, Kafkaslar, Libya, MHP, Murat Çakır, Suriye, Türk faşistleri
Keine Kommentare erlaubt
Alman desteğinde neoliberal kesintisizlik
13 Eylül 2020
Yaşıtlarımız anımsıyordur, ama tekrar anımsatmakta bir sakınca yok: Demirel başkanlığındaki azınlık hükümetinin 24 Ocak 1980’de karar altına aldığı ve ülkeyi neoliberalizm laboratuvarına dönüştüren Yapısal Uyum Programının güçlü toplumsal direnç nedeniyle uygulanması olanaksızdı. Çok kısa süre içerisinde bu devasa dönüşüm programının uygulanabilmesi için ülke içerisindeki güç dengelerinin zor kullanılarak egemen sınıflar lehine değiştirilmesinin zorunluluğu ortaya çıkmıştı. NATO’nun, özellikle Alman emperyalizminin büyük desteğiyle gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 darbesinin en önemli nedenlerinden birisi buydu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 12 Eylül 1980, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Almanya, DİTİB, islamist yapılanmalar, Kenan Evren, MHP, MİT, NATO, neofaşist Bozkurtlar, neoliberal politikalar, neoliberalizm, Süleyman Demirel, Türk devleti, Türkiye kapitalizmi
Keine Kommentare erlaubt
Rejim krizde: Neden? Ve ne yapmalı?
Türkiye’deki gerici-faşist ittifakın 24 Haziran baskın seçimlerinden kırılgan iktidar ilişkilerini stabilize ederek çıkmasından bu yana muhalif kesimlerde hâlâ belirli bir kafa karışıklığı hakim. Bilhassa kentli laik orta katmanlar hayal kırıklığından ve gerici-faşist ittifaka oy veren Sünni-muhafazakâr yoksul kesimlere duydukları derin öfkeden kurtulamıyorlar. Bu kesimlerdeki hayal kırıklığının en büyük nedeninin parlamentodaki burjuva muhalefetinin salt propagandadan ibaret söylemlerine bakarak, iktidarın değiştirilebileceği hüsnükuruntusuna kapılmaları olduğunu söyleyebiliriz. Komünistler, reel güç ilişkilerini ve siyasal rejimin karakterini göz önünde tutarak, »büyük olasılıkla ya diktatörlük ya da demokrasiye açılacak yol için bir dönemeç« tespitini yapmışlar ve gerici-faşist ittifakın geri püskürtülüp, AKP-Saray-Rejimine darbe indirilmesinin olanaklı olduğunu vurgulamışlardı. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 2007 Krizi, 24 Haziran, AKP, AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, Bonapartizm, CHP, çoklu kriz ortamı, egemen blok, emperyalizm, Erdoğan, Gezi Direnişi, HDP, IMF, İyi Parti, kapitalist sömürü, Komünistler, Korkut Boratav, Kürdistan, Marx, MHP, onsekizinci Brumaire, Proudhon, Stand by antlaşması, Tek adam diktatörlüğü, TEKEL, tekelci burjuvazi, Türkiye işçi sınıfı, TÜSİAD, Ümit Akçay, Veysi Sarısözen, Victor Hugo
Keine Kommentare erlaubt
Demokratik Konfederalizm – Daha iyi bir sosyalizm mi?
Abdullah Öcalan’ın tezlerine devrimci-eleştirel bir katkı denemesi
Türkiyeli komünistlerin Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH) ile ilişkileri ilkesel olmak zorundadır, konjonktürel değil. Bu çerçevede Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle dayanışma, komünist olmanın “olmazsa olmaz” koşullarından birisidir. Nihayetinde, milliyetler sorununun demokratik çözümünün sadece Türkiye’de değil, tüm Ortadoğu’da sosyalizm mücadelesi için daha iyi koşullar yaratacağının ve bu mücadeleye ivme katacağının bilincinde olan komünistler açısından Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını önkoşulsuz tanımak, KÖH’nin siyaseti, ideolojisi ve pratiğini eleştirel biçimde ele almanın temel şartıdır. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Abdullah Öcalan, AKP-Saray rejimi, anarşist, Bookchin, Demokratik Konfederalizm, demokratik özerklik, Demokratik ulus, kapitalist modernite, kapitalizm, komünalist, Kürdistan, Kürt Özgürlük Hareketi, PKK, Rojava, sosyalizm, Türkiye, Türkiye işçi sınıfı
Keine Kommentare erlaubt
Cesur olalım, sonun başlangıcıdır!
Bu köşe yazısı 23 Haziran 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Yarın akşam son oy kullanıldıktan, sandıklar açıldıktan sonra şimdiden belli olan teyit edilmiş olacaktır: Gerici-faşist ittifak geri püskürtülecek ve AKP-Saray-Rejimi darbe alacak. Evet, henüz geleceği gören gözlükler icat edilmedi, ama görünen köy de kılavuz istemiyor nitekim. Endişe ve kaygılar var kuşkusuz. Gerici-faşist ittifak bunun için yeterince neden veriyor. Ancak enseyi karartmaya da hiç gerek yok. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 24 Haziran, açık faşist diktatörlük, AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, HDP, parlamenter demokrasi, seçimler, toplumsal muhalefet
Keine Kommentare erlaubt
»Demokrasi, Kürtler sayesinde gelecek!«
Bu köşe yazısı 16 Haziran 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Almanya’da yaşayan ve Kürt Özgürlük Hareketine son derece mesafeli yaklaşan bir sosyalist arkadaşımızı, 2009 yılında Amed’de ilk kez gerçekleştirilen Mezopotamya Sosyal Forumuna katılmaya ikna edebilmiştik. Arkadaşımız bir tanıdığı sayesinde konaklayabileceği bir aile bulmuş, hatta Amed’de bir kaç gün daha kalmıştı. Daha sonra tesadüfen İstanbul’da buluştuğumuzda, henüz merhaba bile demeden, »ya ağabey, bu ülkeye demokrasi gelecekse Kürtler sayesinde gelecek« demişti. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-Saray rejimi, Almanya, Amed, Demirtaş, HDP, Kürt Özgürlük Hareketi, MHP, Rosa Luxemburg
Keine Kommentare erlaubt
Değişim rüzgârı mı?
Bu köşe yazısı 9 Haziran 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
AKP-Saray-Rejimi için son dönemecin alındığı yorumlarını daha sık duyar olduk. Sahiden de gerek rejimin sözcülerinin, gerekse de burjuva partileri dahil, muhalefetin performansına baktığımızda, bir değişim rüzgârı estiği kanısına varılabilir. 7 Haziran 2015’den sonra ikinci kez rejimi tökezletme olanağı ortaya çıktığı tespitine katılıyoruz. Ancak tökezleme ne kendiliğinden olacak, ne de dirençle karşılaşmayacak bir eylem değildir. Rejimin düşmemek için elinden geleni ardına koymayacağını en azından son üç yılda acı şekilde deneyimledik. Buna rağmen rejimi tökezletme, açık faşist diktatörlük inşasını geri püskürtme fırsatı, son üç yılda ilk kez bu denli reel hâle geldi. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: #Yedi24HDP, AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, HDP, seçimler
Keine Kommentare erlaubt