Almanya: Seçimler yaklaşırken (4)

Almanya: Seçimler yaklaşırken (4)

19 Eylül 2021

Almanya’daki siyasi durum giderek daha belirginleşiyor. 26 Eylül sonrasında hangi koalisyon iktidara gelirse gelsin, Yeşillerin hükümet ortağı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu durum ise Türkiye’de ve Almanya’daki Kürdistanlı ve Türkiyeli kimi kesimlerde Almanya-Türkiye ilişkileri bağlamında bazı beklentilere yol açıyor. Özellikle liberal ve sol-liberal kesimlerde Yeşillerin hükümet ortağı olmasıyla Alman devletinin Türkiye politikalarında demokratikleşme ve insan haklarının ağırlık kazanacağı ve AKP-Saray-Rejiminin baskı altına alınacağı düşüncesi dikkat çekiyor. “Sahiden öyle mi olacak” diye sorarak, seçim sonuçlarının Almanya-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceğini irdeleyelim.

„Almanya: Seçimler yaklaşırken (4)“ weiterlesen

Yangın yeri

Yangın yeri

Emperyalist zirveler sonrasında Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni

Cornwall’de gerçekleştirilen G7 – Zirvesi, ardından Brüksel’deki NATO Liderler Toplantısı ve ABD Başkanı Biden’in yaptığı görüşmeler sonrasında, merkezinde Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni yeni çatışmalara gebe kaldı. Türkiye’deki faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin geleceğini belirleyecek olan bu çatışmaların bölgeyi gerçek anlamda yangın yerine çevirmesi büyük bir olasılık. Aslında Türkiye ve bölge ülkelerini doğrudan etkileyecek olan gelişmeler daha büyük bir resmin, yani emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği krizler ortamının bir parçası. Ancak bu gerçeğe rağmen Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni dünya çapındaki iktisadi, siyasi ve askeri gelişmeler açısından olumsuz etkide bulunacak bir faktör olarak kalmaya devam ediyor. Türkiye’deki AKP-Saray-Rejimi de bu bağlamda her türlü »günahı« işlemeye hazır bir işbirlikçi aktör konumunda – toplumsal desteği zayıflamış, iç ve dış politikada sırtı duvarda ve devlet aparatı içinde/egemen sınıflar arasında yeni müttefikler arayan ve tam da bu zorlukları nedeniyle her şeyi göze alan tehlikeli bir aktör olarak. Gerek ABD emperyalizmi gerekse de Avrupalı emperyalist güçler rejimin mutlak sadakatle istenilen biçimde kullanıma hazır kıvama geldiğini gördüler ve NATO Zirvesinde askeri-siyasi ve ekonomik desteklerinin karşılığında yerine getirmesini istedikleri »görevleri« vererek, rejimin daha tehlikeli hâle gelmesini sağladılar.

„Yangın yeri“ weiterlesen

Devlet aklının zehirlediği sol

Devlet aklının zehirlediği sol

23 Mayıs 2021

Ne zaman Filistin Sorunu ve İsrail devletinin Apartheid politikaları ülke gündemini belirlese, o zaman Almanya’nın emperyalist devlet aklının reformist solun kılcal damarlarına dek nasıl sızdığı ve ruhunu ne denli zehirlediği ortaya çıkıyor. Zaten devrime olan inancını çoktan yitirmiş ve enternasyonalizmi muğlak bir »insan hakları« söylemine indirgemiş olan reformist sol Almanya’nın ikinci sosyal demokrat partisi olma yolunda ilerliyordu. Savaş karşıtı programı ve üyeleri arasında radikal solcuların da olması, partinin sağa kaymasına engel olacağını düşündürüyordu. Ancak son gelişmeler partinin devlet aklına teslim olduğunu kanıtladı.

„Devlet aklının zehirlediği sol“ weiterlesen

Yeni başkanların gösterdikleri

Yeni başkanların gösterdikleri

24 Ocak 2021

Beklenildiği gibi ABD Başkanı Joe Biden bol sembolik görüntüler eşliğinde görevine başladı. Almanya’da ise NRW Eyalet Başbakanı Armin Laschet Şansölye partisi olan CDU’nun başkanlığına getirildi. İki isimle ilgili olarak burjuva medyasında yer alan yorumlara baktığımızda, satır aralarında kapitalist normaliteye geri dönüş umutlarının ifade edildiğini görmekteyiz. Gerek Almanya gerekse de ABD ile ilgili haber ve yorumlarda her iki ismin de »zamanımızın ekonomik, ekolojik ve sosyal meydan okumalarına karşı etkin adımlar atmaları gerektiği« vurgulanıyor.

„Yeni başkanların gösterdikleri“ weiterlesen

Bir devlet ziyareti ve sonuçları

Bir devlet ziyareti ve sonuçları

Bu köşe yazısı 3 Ekim 2018 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya yaptığı devlet ziyareti, öncesinde ve esnasında çıkartılan şamataya ve atfedilen öneme rağmen, Türkiye tarafından beklenen sonuçları vermedi. Erdoğan ve ekibi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik türbülansları hafifletmek için istedikleri desteği bulamadılar. Aksine, Alman burjuva basınında yer alan yorumlara ve Federal Hükümet politikacılarının ziyaretle ilgili açıklamalarına bakılırsa, Alman tarafı krizden çıkış için bir IMF programının uygulamaya sokulmasını istiyor. Görüldüğü kadarıyla Türk hükümeti için, kendi seçmen tabanını da zora sokacak olan bir IMF uyum paketinden başka çıkar yol kalmadı gibi. „Bir devlet ziyareti ve sonuçları“ weiterlesen