Savaş, nereye kadar?

12 Mart 2023

Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un geçen hafta Washington’da ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşmenin detayları nedense medyada pek yer almadı ve iki tarafın açıklamaları da olağan diplomatik söylemin ötesine gitmedi. Bu alışılmadık durumun kendisi çok şeye işaret ediyor. Dünyanın önde gelen iki siyasetçisinin basına doğru dürüst açıklama yapmadan ayrılmaları spekülatif yorumlara kanmayı olası kılıyor, ancak üstünkörü bir bakış dahi Batı ittifakının öncü güçlerinin Ukrayna savaşının nereye kadar sürdürüleceği konusunda bir türlü anlaşamadıklarını görmeye yetiyor. Kanımızca ABD ve Avrupa’nın Ukrayna savaşının ve Rusya’ya yönelik yaptırımların sonuçlarından farklı etkilenmeleri bu anlaşmazlığın temel nedeni.

„Savaş, nereye kadar?“ weiterlesen

»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı

»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı

25 Eylül 2022

Fransa Başkanı Macron’un, Alman Şansölyesi Scholz ile eşgüdümlü biçimde AB’nin militarist ve yayılmacı dönüşümünü tamamlamak amacıyla önerdiği yeni bir format, AB Konsey Başkanı Michel ve AB Bakanlar Konseyi Başkanı Fiala’nın ortak davetiyle 6 Ekim 2022’de Prag’da oluşturulacak. “Avrupa’da güvenlik, istikrar ve refah” başlığı altında düzenlenecek olan enformel AB-Zirvesine 27 AB üyesi ülkenin haricinde 17 ülke daha katılacak. Gerçi yapılan açıklamada “17 Avrupa ülkesinden” bahsediliyor ama Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın nasıl “Avrupa ülkeleri” sayılmaları bir muamma. AB Komisyon Başkan Yardımcısı Schinas da yeni formatı “AB üyesi devletlerin ve partner ülkelerin temel ilke ve değerlerimizi tekrar kararlı bir şekilde kabul etmeleri için bir fırsat” olarak değerlendiriyor.

„»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı“ weiterlesen

Alman emperyalizminin öncülük talebi

Alman emperyalizminin öncülük talebi

4 Eylül 2022

Scholz’un Prag’daki Karl Üniversitesinde yaptığı konuşma Alman emperyalizminin tüm Avrupa kıtasını tahakkümü altına almayı hedeflediğini bir kez daha gösterdi. İşin tarihsel açıdan ilginç olanı, Alman tekelci burjuvazisinin ne zaman dünyayı yöneten güç olmak için adımlar atmak istese, bunu her defasında Alman sosyal demokrasisine yaptırmasıdır. 1914 savaş kredileri kararı alınıp, dünya yangın yerine döndürüldüğünde; Alman işçi sınıfı hareketinin bölünmesinde, Alman faşizmine giden yolların döşenmesinde veya savaş sonrası Alman ordularının ilk kez yurtdışına gönderilmesinde ve Avrupa’nın militarist-yayılmacı rotaya oturtulmasında işbaşında olanlar her defasında SPD yönetimindeki hükümetlerdi. Bunu muhafazakârları temize çıkartmak için değil, en güçlü emperyalist ülkede bile toplumsal rızanın alınmasının ne denli önemli olduğunu ve bu görevi en iyi Alman sosyal demokratların yerine getirdiğini göstermesi nedeniyle vurgulama gereği duyduk.

„Alman emperyalizminin öncülük talebi“ weiterlesen

Biden usulü »America First«

Biden usulü »America First«

Avrupa’nın sevinci kursağında mı kalacak?

Her yıl savaş tacirlerinin, farklı sermaye grupları ile tekel temsilcilerinin, siyasetçilerin, gazetecilerin ve emperyalist ülkelerin bilimsel (!) kâhinlerinin buluştukları Münih »Güvenlik Konferansı« bu yıl dijital ortamda gerçekleştirildi ve transatlantik emperyalist ortaklığın üç büyük temsilcisini bir araya getirdi. Alman Şansölyesi Merkel ve Fransa Başkanı Macron toplantı öncesinde verdikleri demeçlerde yeni ABD Başkanı Biden’in dış politika açıklamalarını heyecanla beklediklerini söylüyorlardı. Çünkü görüşmelerin merkezinde transatlantik ilişkilerin geleceği duruyordu.

„Biden usulü »America First«“ weiterlesen

Akdeniz krizlerinin açığa çıkarttıkları

Akdeniz krizlerinin açığa çıkarttıkları

23 Ağustos 2020

Eğer iki yüzlülükte dünya şampiyonluğu kimdedir diye bir soru sorulsaydı, Alman ve Fransız emperyalizmlerinin bu şampiyonluğu kimseye kaptırmadıklarını söylerdik. Özellikle »barış« diyerek savaş körükleyen iki yüzlülükte! Gerçekten de bu iki emperyalist güç on yıllardır insan ve kadın haklarını korumak, demokratikleşmeye katkı sağlamak, barış tesis etmek gibi gerekçelerle komşu coğrafyalarda savaş ve çatışma körüklemekte son derece ustalaştılar.

„Akdeniz krizlerinin açığa çıkarttıkları“ weiterlesen

Zirvedeki krizin ardından

Zirvedeki krizin ardından

26 Temmuz 2020

AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinde baş gösteren krizin »cimri dörtlüye« tavizler verilerek çözülmesinin ve AB tarihinin en kapsamlı malî paketinin kabul edilmesinin ardından ortaya çıkan görüngüler Franko-Alman Avrupası’nın zorlanacağına işaret ediyor. Gerçi Merkel, »zor oldu, ama sonunda uzlaşmamız önemliydi« diyerek zirvedeki krizin başarıyla çözülmesini öne çıkartıyor, ama Avrupa Parlamentosu’nun (AP) bütçeye henüz onay vermemesi, ihtilafların şiddeti artarak devam edeceğini gösteriyor.

„Zirvedeki krizin ardından“ weiterlesen

Alman-Fransız çelişki çözüm yolları

Alman-Fransız çelişki çözüm yolları

Bu köşe yazısı 14 Kasım 2018 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Birinci Dünya Paylaşım Savaşının bitişinin yüzüncü yıldönümü vesilesiyle Paris’te yapılan anma töreninde Avrupa’nın »gerçek Avrupa ordusuna« ihtiyacı olduğunu söylerken, Alman Şansölyesi Merkel’in de ısrarla Macron’a destek çıkmış olması, Almanya ile Fransa’nın aralarından su sızmayan partnerler olduğu görünümünü verdi. Ancak Pazartesi burjuva medyasına düşen yorumlar, gerçek resmin ayrıntıda gizli olduğunu gösterdi ve bir kez daha hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını kanıtladı. „Alman-Fransız çelişki çözüm yolları“ weiterlesen

Perşembe’nin gelişi…

Perşembe’nin gelişi…

Bu köşe yazısı 12 Mayıs 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.

Alman faşizmi, 1 Eylül 1939’da Polonya’ya saldırarak İkinci Dünya Paylaşım Savaşını başlatmadan önce propaganda savaşını başlatmış ve yalan haberleri devreye sokmuştu. Örneğin 30 Ağustos 1939 tarihli Wochenschau »Alman Rayh’ı Polonya’nın kısa zaman içerisinde Doğu sınırlarımıza saldırmasını beklemektedir ve bu nedenle güvenlik önlemlerini artırmıştır« haberini yayıyordu. Nitekim 1 Eylül sabah saat 5:45’de bizzat Hitler’in »ateş ederek karşılık verilmektedir« yalanıyla 50 milyondan fazla insanın yaşamına mal olan büyük savaş başlamıştı. „Perşembe’nin gelişi…“ weiterlesen