2022’nin ardından Avrupa

2022’nin ardından Avrupa

15 Aralık 2022

Başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa’da neoliberal politikaların, yaşamın her alanının militaristleştirilmesinin, ırkçı-faşist yaklaşımların kökleşmesinin, emperyalist yayılmacılığın ve demokratik ve sosyal haklara yönelik saldırıların ivme kazandığı bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2022 aynı zamanda Avrupa’daki reformist toplumsal ve siyasi solun toplumsal direniş potansiyellerini güçlendirerek egemenleri baskı altına almak yerine meydanı milliyetçi, ırkçı ve faşist hareketlere bıraktığı ve NATO soluna dönüştü bir yıl olarak tarihe geçti.

„2022’nin ardından Avrupa“ weiterlesen

Yangın yeri

Yangın yeri

Emperyalist zirveler sonrasında Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni

Cornwall’de gerçekleştirilen G7 – Zirvesi, ardından Brüksel’deki NATO Liderler Toplantısı ve ABD Başkanı Biden’in yaptığı görüşmeler sonrasında, merkezinde Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni yeni çatışmalara gebe kaldı. Türkiye’deki faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin geleceğini belirleyecek olan bu çatışmaların bölgeyi gerçek anlamda yangın yerine çevirmesi büyük bir olasılık. Aslında Türkiye ve bölge ülkelerini doğrudan etkileyecek olan gelişmeler daha büyük bir resmin, yani emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği krizler ortamının bir parçası. Ancak bu gerçeğe rağmen Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni dünya çapındaki iktisadi, siyasi ve askeri gelişmeler açısından olumsuz etkide bulunacak bir faktör olarak kalmaya devam ediyor. Türkiye’deki AKP-Saray-Rejimi de bu bağlamda her türlü »günahı« işlemeye hazır bir işbirlikçi aktör konumunda – toplumsal desteği zayıflamış, iç ve dış politikada sırtı duvarda ve devlet aparatı içinde/egemen sınıflar arasında yeni müttefikler arayan ve tam da bu zorlukları nedeniyle her şeyi göze alan tehlikeli bir aktör olarak. Gerek ABD emperyalizmi gerekse de Avrupalı emperyalist güçler rejimin mutlak sadakatle istenilen biçimde kullanıma hazır kıvama geldiğini gördüler ve NATO Zirvesinde askeri-siyasi ve ekonomik desteklerinin karşılığında yerine getirmesini istedikleri »görevleri« vererek, rejimin daha tehlikeli hâle gelmesini sağladılar.

„Yangın yeri“ weiterlesen