Açık bloklaşma

Açık bloklaşma

16 Ekim 2022

Alman sosyal demokrasisinin Marksist entelektüellerinden ve “Marburg Okulu” öncülerinden Wolfgang Abendroth Almanya’daki burjuva parlamentarizmini “örtülü blok sistemi” olarak nitelendirmekteydi. Abendroth özellikle SPD’nin Marksist ilkelerinden vazgeçerek sendikal hareketle birlikte sisteme entegre edilmesiyle “özünde partiler arasında yaşamsal önemdeki sorunlara değil, sadece yönetici kadroların kim olacağına dair siyasi mücadele yürütülen örtülü bir blok sistemi oluştuğunu” tespit ediyordu. Abendroth’un bu analizinin genel hatlarıyla hâlâ geçerli olduğu söylenebilir.

„Açık bloklaşma“ weiterlesen

Mutasyon

Mutasyon

15 Mayıs 2022

Karl Marx 1848 ve sonrasında Fransa’daki gelişmeleri tahlil ederken kapitalist devletin siyasi biçim dönüşümü hakkında kısaca şu sonuçlara varmıştı: Parlamenter cumhuriyet, burjuvazinin farklı fraksiyonlarının birlikte egemen olabildikleri ve çıkarlarını karşılıklı olarak kollayabildikleri bir siyasi biçimdir. Bu siyasi biçim burjuva egemenliğinin etkin meşruiyetinin halkın iradesi olarak gösterilmesini olanaklı kılar. Sosyal reformist partilerin demokratik-cumhuriyetçi kurumlardaki temsil edilmesi durumunda ücretli emek ve sermaye arasındaki çelişki seçimler sonrasında zayıflar. O açıdan okura bugünü daha iyi anlayabilmek için Marx’ın “Louis Bonaparte’ın 18’inci Brumaire’i” adlı eserini tekrar okumayı salık vermek isteriz.

„Mutasyon“ weiterlesen

Egemen siyasetin meşruiyet kaybı

Egemen siyasetin meşruiyet kaybı

Almanya seçimleri üzerine bir değerlendirme çabası

28 Eylül 2021

Federal Parlamento Seçimleri Almanya’daki “büyük” partiler arasındaki güç dengelerindeki değişimi açığa çıkardı. Her ne kadar bu gerçek asıl belirleyici olan toplumsal güç dengelerinde bir değişime yol açmasa da emperyalist-kapitalist devletlerin karşı karşıya bulundukları çoklu krizlere çözüm getiremediklerine ve özellikle toplumsal rıza üretiminde zorluk çekmeye devam ettiklerine işaret etmektedir. Seçimler bununla birlikte, SPD’nin birinci parti olmasına ve Yeşiller partisinin oylarını artırmasına rağmen, sağın güçlendiğini göstermektedir. Ama kanımızca seçimlerin en önemli sonucu, egemen siyasetin meşruiyet kaybının belirginleşmiş olmasıdır.

„Egemen siyasetin meşruiyet kaybı“ weiterlesen

Almanya: Seçimler yaklaşırken (2)

Almanya: Seçimler yaklaşırken (2)

5 Eylül 2021

Federal Parlamento Seçimlerine üç hafta kala anketler muhafazakârların SPD’nin gerisine düştüklerini gösteriyor. CDU/CSU Merkel sonrası için gösterdiği Şansölye adayı ile oy kaybederken, SPD sempati topluyor. Anketlere göre hâlihazırda SPD’nin yüzde 25, CDU/CSU’nun yüzde 20, Yeşillerin 16, FDP’nin 13, ırkçı-faşist AfD’nin 12 ve Sol Parti’nin yüzde 6 oy alması bekleniyor. Bununla birlikte kararsızlar seçmenlerin yüzde 28’ini oluşturuyor. Böylesi bir tablo da yeni hükümetin üç partili bir koalisyondan oluşma ihtimalini artırıyor.

„Almanya: Seçimler yaklaşırken (2)“ weiterlesen

Alman burjuvazisinin yönetim krizi

Alman burjuvazisinin yönetim krizi

Bu köşe yazısı 25 Kasım 2017 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.

Federal Parlamento seçimlerinden bu yana geçen iki aylık süreç içerisinde hâlâ bir hükümetin kurulamamış olması, Avrupa’yı kapsayan çoklu kriz ortamının Almanya’daki yönetim kriziyle zenginleştiğini gösteriyor. Aslına bakılırsa bu yılın eyalet ve Federal Parlamento seçimleri Alman tekelci burjuvazisinin ciddî bir yönetim kriziyle karşı karşıya kalacağına işaret etmekteydi. Şaşırtıcı bir gelişme değil nitekim. Ancak buradan Avrupa’nın merkezî gücü olan Alman emperyalizminin istikrarsızlık dönemine gireceği sonucu çıkartılmamalı. Aksine, toplumsal rızanın yaratılmasının kolaylaşması daha olası. „Alman burjuvazisinin yönetim krizi“ weiterlesen