Sol-liberalizmin sefaleti

26 Şubat 2023

Anadolu-Mezopotamya coğrafyasında yaşanan deprem felaketinin acıları sürerken başka konulara odaklanmak pek kolay değil. Almanya’da yaşayan birçok Kürdistanlı ve Türkiyeli – kim bilir belki de fazlaca duygusal olduğumuzdan – ilginç bir hayal kırıklığı içerisindeler. Özellikle Alman dostlarından hayal kırıklığına uğramışlar. Deprem felaketinin ilk günlerinde ilgi yoğun olmasına rağmen, “tanıdığın veya akraban etkilendi mi?” sorusunu soranların sayısı o kadar azdı ki, gösterilen dayanışmanın büyüklüğü bile bu hayal kırıklıklarını gideremedi.

„Sol-liberalizmin sefaleti“ weiterlesen

Ukrayna bahane mi?

Ukrayna bahane mi?

12 Haziran 2022

Avrupa toplumsal ve siyasi solu Ukrayna konusunda “saldırganlığa karşı çıkma” gerekçesiyle egemen siyasete eklemlenmiş “NATO soluna” dönüştü. Gerçi başta Almanya barış hareketinin bazı bileşenleri olmak üzere farklı kesimlerden itirazlar yükselmiyor değil, ama bu itirazlar uzay boşluğuna yayılan ses dalgaları misali pek dikkate alınmıyor. Bunların dikkate alınmamasının yanı sıra, son süreci dünya çapındaki gelişmeler ve tarihsel arka plan bağlamında ele alan analizler de “komplo teorileri” veya “20’nci Yüzyıldan kalma eskimiş bakış açıları” olarak karalanıyor. Buna karşı Avrupa “solunun” önde gelen isimleri, bürokratik parti aparatlarının kontrolü altındaki medya üzerinden neredeyse her gün “NATO ve uluslararası siyaset konusunda yeni şeyler söylemeliyiz” propagandasını yapıyorlar.

„Ukrayna bahane mi?“ weiterlesen

Akıl uykuya daldığında…

Akıl uykuya daldığında…

23 Ocak 2022

Francisco Goya 1799 yılında çizdiği resimlerden birine “Akıl uykuya daldığında canavarlar uyanır” biçiminde Türkçeye çevrilebilecek bir başlık koymuştu. Tarihçiler Goya’nın bu resmiyle ancak aklın ve bilgeliğin insanlığı “aptallık, cehalet ve ahlaksızlıktan” koruduğu mesajını vermek istediğini yazmaktadırlar. Bilginin paylaşılmasının ve bilgeliğin aptallık, cehalet ve ahlaksızlığın yarattığı canavarlarla baş edebileceği de şüphe götürmüyor zaten. Burada yanlış anlaşılmamak için cümle içinde kullandığımız “ahlaksızlıktan” hurafelere dayalı ve patriarkal ahlak anlayışının yokluğunu kastetmediğimizi not edelim.

„Akıl uykuya daldığında…“ weiterlesen

Devrim umudu yitirilse eğer…

Devrim umudu yitirilse eğer…

Avrupalı komünistlerin Suriye değerlendirmeleri üzerine

Suriye’deki gelişmeler Avrupa, ama bilhassa Almanya barış hareketi içerisinde ciddî tartışmalara, kimi noktalarda ayrışmalara neden oluyor. Avrupa’daki Komünist Partileri, toplumsal ağırlıklarına ters orantılı biçimde barış hareketi içerisinde hiç de küçümsenemeyecek bir etkiye sahipler. Komünistler açısından son derece önemli olan bu mevzi, doğal olarak Komünist Partilerindeki sorunlu Suriye analizlerinden ve bunlarla bağlantılı olan yanılgılarından olumsuz etkilenmektedir. Tartışmaların odak noktasını sadece Suriye ve dolayısıyla tüm Ortadoğu’ya yönelik olan emperyalist stratejiler değil, Suriye’deki rejimin niteliği, Rusya Federasyonu’nun rolü ve en önemlisi YPG/YPJ’nin Demokratik Suriye Güçleri (SDF) çatısı altında ABD ordusu ile girdiği taktiksel-askerî işbirliğine yönelik eleştiriler oluşturuyor. Tartışmada belirleyici söylem, »Rojavalı Kürtler ABD emperyalizminin taşeronluğunu yapıyorlar« suçlamasıdır. Bu söylem Türkiye’deki okurun yabancı olmadığı ve Kemalizmin etkisi altındaki sol ve sağ oportünizmin dile getirdiği ulusalcı söylemden farklı değil. Görüldüğü kadarıyla Avrupalı komünistler arasında da Arap ulusalcılığından mustarip Irak ve Suriye komünistlerinin ulus devlet pozisyonları etkin olmaktadır. „Devrim umudu yitirilse eğer…“ weiterlesen