Startseite »
Beiträge mit dem Schlagwort "Alman faşizmi"
Schlagwort: Alman faşizmi
Antikomünizmin vebalı nefesi
24 Nisan 2022
Ukrayna’daki son gelişmeler Alman tekelci burjuvazisi ile siyasi temsilcilerinin eline ideolojik sınıf savaşını derinleştirmek için yeni olanaklar sunuyor. Ve görüldüğü kadarıyla Yeşiller partisi üstlendiği propaganda ve demagoji görevini layıkıyla (!) yerine getiriyor – hatta kendi hükümet ortağı SPD’ye karşı bile. Şansölye Scholz’un Ukrayna’ya ağır silahlar verilmesi konusundaki ikircikli tutumunu en sert eleştirenler olarak Yeşil bakanlar ve parlamenterler göze batıyor. Nihâyetinde Yeşiller antikomünizmin liberaller ve muhafazakârlardan daha keskin savunucuları hâline geldiler. Bunu kanıtlayan sayısız örnek mevcut.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman faşizmi, Annalena Baerbock, antifaşist mücadele, Antifaşizm, Antikomünizm, CDU, FDP, Murat Çakır, NATO, Olaf Scholz, Putin, Robert Habeck, Rusya, Sovyetler Birliği, SPD, Stalingrad, tekelci burjuvazi, transatlantikçiler, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
“Sacrificium intellectus”
20 Mart 2022
Başlık Latince ve “aklın kurban edilmesi” biçiminde Türkçeye çevrilebilir. Önceleri teolojik dogmalar için kullanılan bu terim, Max Weber’in bir makalesiyle siyasi tartışmalarda da kullanılır olmuş. Terim genel olarak entelektüeller arasında insanın kendi aklını/düşüncesini gönüllü olarak otoritenin veya bir muktedirin boyunduruğu altına soktuğunu anlatmak için kullanılmakta. Bugün ise bu terimi tam bu anlamda burjuva medyası, liberalleri ve reformist sol için kullanabiliriz. Çünkü akıllarını “otoritenin kulu” hâline getiren ve derin uykuya daldıran çokça yaklaşım mevcut – bilhassa Almanya’da!
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Alman faşizmi, Alman solu, Almanya, Egon Bahr, F-35, Max Weber, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, Rusya Federasyonu, savaş, savaş uçakları, SPD, Ukrayna, Willy Brandt
Keine Kommentare erlaubt
Şahinlerin Ukrayna sevdası
6 Şubat 2022
Scholz hükümeti, SPD’de Rusya politikaları konusunda çıkan derin görüş farklılıkları nedeniyle beklenildiği gibi Ukrayna’ya silah satışıyla ilgili olarak ikircikli davranışını sürdürüyor. Zaten ABD ve Rusya Federasyonu arasında sürdürülen Ukrayna görüşmelerinde “kedi masasına” oturtularak seyirci kalmasından dolayı burjuva medyasının baskısı altında olan Federal Kabine, AB’nin “ihtilafın diplomatik yollardan çözülmesi için ortak girişimde bulunmasını” isteyerek, Ukrayna’ya silah gönderilmesini reddediyor. Berlin, Moskova ile küçümsenemeyecek düzeyde olan iktisadi ilişkilerin olası yaptırımlarla zora gireceğini ve özellikle doğal gaz darboğazının sürdüğü bir dönemde toplumsal hiddete maruz kalacağını bildiğinden çekimser davranmak zorunda.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman faşizmi, Alman tekelci burjuvazisi, Avrupa Birliği, Christoph Heusgen, Doğu Avrupa, Merkel, Murat Çakır, NATO, Putin, Rusya Federasyonu, savaş, Scholz hükümeti, SPD, transatlantikçiler, Ukrayna
Keine Kommentare erlaubt
Neyin ne olduğunu söyleyerek
2 Ocak 2022
Geride bıraktığımız iki yılı aşkın Pandemi süreci, asıl krizin “Corona-Krizi” olmadığını, aksine Pandemi ile dünya çapında şiddetlenen derin kapitalist kriz olduğunu kanıtladı. Dünyanın hemen her köşesinde egemen sınıflar, sınıfsal özlerine uygun biçimde Pandemiyi ve Pandeminin yol açtığı sonuçları sosyal ve demokratik hakların daha da budanması, krizlerin yarattığı yükleri çalışan sınıfların üstlenmesi ve sermayenin, bu durumda özellikle uluslararası ilaç tekellerinin kârlarına kâr katması için kullandılar, kullanmaya devam ediyorlar. Geniş kitleler güvencesiz çalıştırma, işsizlik ve yoksulluk sarmalı ile boğuşurken, tekeller sadece kârlarını artırmakla kalmadı, kamu bütçelerinden devasa desteklerle Pandemi sonuçlarını hafifletebildiler.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Alman faşizmi, Antikomünizm, burjuvazi, Çin Halk Cumhuriyeti, çoklu kriz ortamı, Doğu Avrupa, emperyalizm, Kapitalist kriz, kapitalist üretim tarzı, karadeniz, Komünistler, Moskova, Murat Çakır, NATO, Pandemi, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, sosyalizm, Sovyetler Birliği, Tarih rövanşizmi
Keine Kommentare erlaubt
Faşiste faşist denir, beyefendi!
28 Mart 2021
AKP-Saray Rejiminin ortağı Devlet Bahçeli’nin Federal Parlamentoda partisi MHP hakkında verilen bir soru önergesi hakkında hezeyana kapıldığını duyduk. Bahçeli’nin Die Linke partisi ve Almanya hakkında atıp tutmasının tam da Almanya’nın AB Zirvesinde Türkiye’ye destek çıktığı günlere denk gelmesi tuhafımıza gitti doğrusu. Gerçi MHP’nin kurulduğu günden bu yana Uygurlara sahip çıkmasına rağmen, destekledikleri Erdoğan’ın Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanını kabul etmesine Bahçeli’nin tek bir laf etmemesi de tuhaf, ama o ayrı bir konu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-MHP ittifakı, AKP-Saray rejimi, Alman faşizmi, Almanya, Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli, Die Linke, Faşizm, MHP, Murat Çakır
Keine Kommentare erlaubt
Kurtuluş günü ve umut ışığı
8 Mayıs 2020
75 yıl önce, yani 8 Mayıs 1945’i 9 Mayıs 1945’e bağlayan gece, Sovyet insanının ve Kızıl Ordu’nun müthiş özverisi sayesinde Avrupa’nın Alman faşizminin prangasından kurtulduğu ilân edilmişti. 8 ve 9 Mayıs 1945, aynı Büyük Ekim Devrimi’nin gerçekleştiği 7 Kasım 1917 gibi, 20. Yüzyılın ve kanımızca bu ana kadarki insanlık tarihinin şüphesiz en önemli olgularından birisidir – salt komünistler, devrimciler ve antifaşistler için değil, barışçıl ve eşit haklı bir gelecek arzusu taşıyan tüm insanlar için! Lenin’in 1917’de imzaladığı »Barış Kararnamesi« nasıl tarihsel bir kırılma anı olduysa, 8 ve 9 Mayıs 1945’de Alman faşizminin koşulsuz kapitülasyonu imzalaması benzer bir kırılma anıdır. Gerek 1917, gerekse de 1945 ezilen ve sömürülenler için bir kurtuluş günü ve umut ışığı olarak işlev görmüşlerdir.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 1917, 1945, AB, ABD emperyalizmi, Alman faşizmi, Büyük Ekim Devrimi, Komünistler, Lenin, NATO, reel sosyalizm, Sovyetler Birliği
Keine Kommentare erlaubt
Auschwitz ve tersinden Antisemitizm
Bu köşe yazısı 30 Ocak 2019 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.
Alman faşizminin sistematik bir biçimde katlettiği altı milyon Avrupalı Yahudi ile faşizmin diğer kurbanlarının anısı, Kızıl Ordu’nun Auschwitz Toplam Kampındaki tutsakları kurtardığı 27 Ocak 1945’in her yıldönümünde burjuva politikacılarının bol hümanizm soslu, güya ırkçılık ve Antisemitizm karşıtı söylemleriyle »yaşatılır« oldu. Faşist Alman ordusunun Sovyetler Birliği’ni yok etmek için yürüttüğü saldırı savaşında 20 milyon Sovyet vatandaşının yaşamını yitirmesine, toplama kamplarında katledilen komünistlere, sosyalistlere, Sinti ve Roma halkına, eşcinsellere, engellilere pek değinilmez. Hele Holokostu, faşizmi ve savaşları doğuran asıl nedene ise hiç dokunulmaz.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AfD, Alman emperyalizmi, Alman faşizmi, Almanya, Holokost, ırkçı-faşist partiler, Kızıl Ordu, Nazi, Sovyetler Birliği
Keine Kommentare erlaubt
Zombileşen Sosyal Demokrasi
Bu köşe yazısı 9 Ocak 2019 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.
Kimi dini efsanelerde kafası kesilen, ama bunun farkında olmadığından kılıç sallamaya devam eden kahramanlardan bahsedilir. Kahramanımızın »kelle koltukta« haklı davası için savaşmaya devam ettiği anlatılır hep. Popüler kültürde, ki bolca sinema filmi ve televizyon dizisinde gördüğümüz gibi, böylesi efsanevî kahramanların yerini »yaşayan ölüler« veya daha yaygın tanımıyla »Zombiler« almıştır. Zombiler efsanevî kahramanların aksine yaşayan her şeye düşmandırlar, dahası ısırdıkları her canlıyı zombileştirirler. Filmlerdeki yalın kurgu bundan ibarettir. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 15 Ocak 1919, Alman faşizmi, Karl Liebknecht, Kasım Devrimi, Rosa Luxemburg, Sosyal Demokrasi, SPD, Weimar Cumhuriyeti, Zombi, Zombileşme
Keine Kommentare erlaubt
Kriminalizasyonun yıl dönümü
Bu köşe yazısı 28 Kasım 2018 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.
Bundan 25 yıl önce, 26 Kasım 1993’de Federal İçişleri Bakanlığı tarafından »Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve ardıl örgütlere yönelik dernekleşme ve faaliyet yasağı« getirilmişti. Demokratik hak ve özgürlüklere karşı sert tutumuyla tanınan ve »Almanya’nın Kara Şerifi« olarak anılan CDU’lu Manfred Kanther yasağı Almanya’nın »iç güvenliğine yönelik tehdit« gerekçesiyle savunmuştu. Daha sonra hükümet Alman Ceza Yasasının »terör maddesi« olarak kabul edilen 129’uncu maddesini değiştirerek, »iç ve dış terör örgütleri« tanımlarını kullanmaya başladı. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Alman faşizmi, CDU, Kürtler, Manfred Kanther, PKK, PKK yasağı
Keine Kommentare erlaubt