Gayri meşrulaştırma

12 Şubat 2023

Dehşet dolu günlere tanık oluyoruz. Suriye ve Türkiye’de meydana gelen deprem felaketleri canımızı yaktı. Para ve gerekli eşya yardımı yapmaktan başka bir şey elimizden gelmediğinden çaresizlik ve baygınlık duygularının esiri olduk. Dostlarımız ve yakınlarımızdan kötü haberler aldıkça, felaket bölgesinden uzakta, Avrupa’da sıcak evlerimizde yatmaktan utanan insanlara dönüştük. Aynı zamanda haberleri izlediğimizde Türkiye’yi yönetenlerin basiretsizliklerine, aymazlıklarına ve yalanlarına öfke kusuyor, lanet okuyoruz ister istemez.

„Gayri meşrulaştırma“ weiterlesen

»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı

»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı

25 Eylül 2022

Fransa Başkanı Macron’un, Alman Şansölyesi Scholz ile eşgüdümlü biçimde AB’nin militarist ve yayılmacı dönüşümünü tamamlamak amacıyla önerdiği yeni bir format, AB Konsey Başkanı Michel ve AB Bakanlar Konseyi Başkanı Fiala’nın ortak davetiyle 6 Ekim 2022’de Prag’da oluşturulacak. “Avrupa’da güvenlik, istikrar ve refah” başlığı altında düzenlenecek olan enformel AB-Zirvesine 27 AB üyesi ülkenin haricinde 17 ülke daha katılacak. Gerçi yapılan açıklamada “17 Avrupa ülkesinden” bahsediliyor ama Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın nasıl “Avrupa ülkeleri” sayılmaları bir muamma. AB Komisyon Başkan Yardımcısı Schinas da yeni formatı “AB üyesi devletlerin ve partner ülkelerin temel ilke ve değerlerimizi tekrar kararlı bir şekilde kabul etmeleri için bir fırsat” olarak değerlendiriyor.

„»Avrupa Siyasi Birliği« ya da işbirlikçiliğin fiyatı“ weiterlesen

Hevesler ve gerçekler

Hevesler ve gerçekler

18 Eylül 2022

Son haftalarda peş peşe kamuoyu önünde açıklamalar yapan Scholz hükümetinin temsilcileri konuşmalarında Alman emperyalizminin meşum heveslerini gizlemeye gerek duymuyorlar. Şansölye Scholz’un Prag’da Almanya’nın öncülük talebini ifade etmesinin ardından bu hafta başında Berlin’de SPD’li Savunma Bakanı Lambrecht Almanya’yı “öncü askeri güç” olarak ilân etti. Hafta ortasında ise Brüksel’de AB-Komisyon Başkanı von der Leyen “Avrupa dış politika ajandasını gözden geçirmeli” ve “demokrasilerin otokratlara karşı küresel blokunu örgütlemeliyiz” diyerek Scholz ve Lambrecht’e destek çıktı.

„Hevesler ve gerçekler“ weiterlesen

NATO Zirvesi’nden yeni savaş konsepti çıktı

NATO Zirvesi’nden yeni savaş konsepti çıktı

1 Temmuz 2022

28-30 Haziran günlerinde Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi sonuçlandı. Zirvede yeni bir Stratejik Konsept kabul edildiği açıklandı. NATO’nun Rusya ve Çin’e karşı yayılmasını temel alan konsept yeni savaşların kapıda olduğunun ilanı oldu. NATO bu yeni Stratejik Konsepti’ni hangi sonuçları olacağını ve Türkiye’nin zirvedeki atraksiyonlarını Murat Çakır ile değerlendirdik.

„NATO Zirvesi’nden yeni savaş konsepti çıktı“ weiterlesen

Alman emperyalizminin kundakçılığı

Alman emperyalizminin kundakçılığı

Almanya’nın Ukrayna ve Kürdistan politikaları üzerine

25 Nisan 2022

Alman faşizminin yenilgisinin ardından kurulan iki kutuplu dünya düzeni ve emperyalist güçlerce başlatılan Soğuk Savaş Federal Almanya’daki (FAC) sermaye fraksiyonlarının yenilgiyi, ABD emperyalizminin hegemonyasını ve kendilerini kontrol altında tutmak için kurgulanan “Avrupa Çatısını” kabullenmeye zorlamıştı. Kısa süre sonra yeniden palazlanan Alman tekelci burjuvazisi hiç vazgeçmediği dünya devi olma hedefi uğruna çeşitli tavizlere boyun eğmiş, FAC’nin 1949’da “Amerikalıları içerde, Rusları dışarıda ve Almanları aşağıda tutmak” için kurulan savaş aygıtı NATO’ya 1955’te üye olmasını sağlamış ve kısa zamanda “Avrupa Çatısının” öncü gücü hâline gelmişti. Kendisinden üç yıl önce üye olan Türkiye’nin NATO’daki hamiliğini de üstlenen Alman emperyalizmi, bir yandan meşum “Alman-Türk-Silah kardeşliğini” yeniden kurarken, diğer yandan da FAC’nin Soğuk Savaşın cephe ülkesi olması nedeniyle Batı Alman sendika hareketine sosyal devlet tavizleri vermek zorunda kalmıştı. Ama bu tavizler aynı zamanda sendikal hareketin ve bağlı olduğu Alman sosyal demokrasisinin kooptasyon yoluyla sisteme entegre edilmesini de sağladılar. Böylelikle “Ren Kapitalizmi” olarak da adlandırılan FAC emperyalist cephenin “örnek ülkesi” hâline geldi.

„Alman emperyalizminin kundakçılığı“ weiterlesen

Eskalasyon sarmalı

Eskalasyon sarmalı

Savaş aygıtı NATO’nun genişleme ve çatışma politikasına dair

Geride bıraktığımız otuz yılı aşkın süreç emperyalizmin derinleşen kapitalist krizlere giderek artan saldırganlıkla – hem ülkelerin içinde hem de dünya çapında – yanıt verdiğini gösterdi. Ama aynı şekilde bugün tek kutuplu emperyalist-kapitalist dünya düzeninin de zayıflamakta olduğuna tanık olmaktayız. Çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşmakta olması, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin emperyalist egemenlik yapılarının boyunduruğundan kurtulmaya çalışmaları ve kalıcılaşan çoklu kriz ortamlarının çözümsüzlüğünün egemen sınıflar arasında yarattığı baygınlık, emperyalist saldırganlığı daha da körüklemektedir.

„Eskalasyon sarmalı“ weiterlesen

“İspat yükü”

“İspat yükü”

26 Aralık 2021

Gerçi Türkiye’deki karar vericiler yürürlükteki yasalardan ziyade orman kanunu ve keyfiyete öncelik veriyorlar, ama artık evrenselleşmiş bazı burjuva hukuku ilkelerini anımsatmakta yarar var. Bunlardan bir tanesi “ispat yüküdür”. Örneğin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190. Maddesi (1), “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme olmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” der. Yani suçlanan tarafa suçu ispat edilmelidir.

„“İspat yükü”“ weiterlesen

Sermayenin Türkiye aşkı

Sermayenin Türkiye aşkı

21 Kasım 2021

Son bir yıl içerisinde Türk lirasının rekor değer kaybı ve yüzde 20’yi aşan enflasyon oranları Türkiye’de geniş halk kesimlerini kara-kara düşündürürken, bazı şirket merkezlerinde şampanyalar patlattırıyor. Alman-Türk Dış Ticaret Odası AHK-Türkiye’nin Türkiye’de faaliyet gösteren 7.500’ü aşkın Alman şirketi arasında yaptırdığı bir araştırma Alman sermayesinin Türkiye aşkını teyit ediyor. Geçenlerde yayınlanan “Alman şirketleri Türkiye’yi çok seviyor” başlıklı bir haberde, geniş halk kesimleri için korkutucu olan gelişmelerin Alman şirketlerinin lehine olduğu vurgulanıyordu.

„Sermayenin Türkiye aşkı“ weiterlesen

Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…

Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…

31 Ekim 2021

Adenauer Kabinesi 30 Ekim 1961’de Türkiye ile “İşçi Mübadele Antlaşmasını” imzaladığında, “misafir işçilerin” kalıcı olacağını hesaplamamıştı. Almanya açısından amaç savaş sonrası ortaya çıkan işgücü açığını kapatmak ve ucuz işgücü sayesinde ücretler ve çalışma koşulları üzerinde baskı yaratmaktı. Türkiye ise hem sosyal sorunu bir kısmını ihraç ederek hafifletmek istiyor, hem de ücret transferleri üzerinden ülkeye döviz akmasını umuyordu. İşçi göçünde iki devletin çıkarları belirleyici olduğundan işçilerin göç nedeniyle ortaya çıkan sorunları dikkate alınmamıştı.

„Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…“ weiterlesen

NATO 2030: Yeni ajanda, yeni savaşlar

NATO 2030: Yeni ajanda, yeni savaşlar

Emperyalist savaş aygıtı NATO’nun stratejik konsepti üzerine

NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları 14 Haziran 2021’de Brüksel’de olağan zirvelerinden birisi için buluştuktan sonra burjuva basınında bu buluşmanın »olağanüstü sonuçlarının« müjdesi (!) verilmekteydi. »Kriz yönetimi« adı altında ve çeşitli »insan hakları« gerekçeleriyle farklı coğrafyalarda savaşlar yürüten ve çatışmalar körükleyen NATO yeni ajandasıyla yeni »koruma« görevlerine hazırlanıyordu. Tüm medya güzellemelerine rağmen bu yılki NATO Zirvesi asıl planlamanın »sistem rekabeti« adı altında Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni (okuma kolaylığı için buradan itibaren »Rusya« ve »Çin« tanımı kullanacağız) hedefine koyan bir stratejik yönelim olduğunu kanıtladı. Zirve, »küresel sistem rekabeti çağındayız« diyen NATO Genel Sekreteri Jens Soltenberg’i »NATO 2030« belgesi temelinde yeni stratejik konsepti hazırlama görevi verildikten sonra sona ermişti.

„NATO 2030: Yeni ajanda, yeni savaşlar“ weiterlesen

Yangın yeri

Yangın yeri

Emperyalist zirveler sonrasında Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni

Cornwall’de gerçekleştirilen G7 – Zirvesi, ardından Brüksel’deki NATO Liderler Toplantısı ve ABD Başkanı Biden’in yaptığı görüşmeler sonrasında, merkezinde Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni yeni çatışmalara gebe kaldı. Türkiye’deki faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin geleceğini belirleyecek olan bu çatışmaların bölgeyi gerçek anlamda yangın yerine çevirmesi büyük bir olasılık. Aslında Türkiye ve bölge ülkelerini doğrudan etkileyecek olan gelişmeler daha büyük bir resmin, yani emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği krizler ortamının bir parçası. Ancak bu gerçeğe rağmen Ortadoğu – Kafkaslar – Balkanlar Üçgeni dünya çapındaki iktisadi, siyasi ve askeri gelişmeler açısından olumsuz etkide bulunacak bir faktör olarak kalmaya devam ediyor. Türkiye’deki AKP-Saray-Rejimi de bu bağlamda her türlü »günahı« işlemeye hazır bir işbirlikçi aktör konumunda – toplumsal desteği zayıflamış, iç ve dış politikada sırtı duvarda ve devlet aparatı içinde/egemen sınıflar arasında yeni müttefikler arayan ve tam da bu zorlukları nedeniyle her şeyi göze alan tehlikeli bir aktör olarak. Gerek ABD emperyalizmi gerekse de Avrupalı emperyalist güçler rejimin mutlak sadakatle istenilen biçimde kullanıma hazır kıvama geldiğini gördüler ve NATO Zirvesinde askeri-siyasi ve ekonomik desteklerinin karşılığında yerine getirmesini istedikleri »görevleri« vererek, rejimin daha tehlikeli hâle gelmesini sağladılar.

„Yangın yeri“ weiterlesen

»Ateşle oynama, elin yanar!«

»Ateşle oynama, elin yanar!«

ABD emperyalizminin Rusya politikaları ve AB’nin ikilemi üzerine

Avrupa’daki emperyalist güçler Trump sonrasında güçlü müttefikleri ABD ile olan ilişkilerinde düzelme olacağını ve güvenilir (!) adımlar atılacağını umuyorlardı. Özellikle Avrupa Birliği’nin öncü gücü Alman emperyalizmi Biden yönetiminin Alman sermayesinin Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti konularındaki hassasiyetlerini dikkate alacağını ve ortak çıkarlara önem vereceğini hesaplıyordu. Ancak çok kısa bir süre içerisinde bu umut ve beklentiler suya düştü. Biden yönetimi Trump’ın »America first« politikasını aynen, ama daha yumuşak söylemle devam ettireceğini kanıtladı. Dahası siyasi temsilcilik nezdinde Transatlantikçiler güç kazanarak, Almanya ve dolayısıyla AB’nin karşı karşıya kaldığı ikilemin çözümünü zorlaştırdılar.

„»Ateşle oynama, elin yanar!«“ weiterlesen

Tanınma kanalları açıldı…

Tanınma kanalları açıldı…

22 Ağustos 2021

ABD emperyalizminin müttefiklerinin desteğiyle askeri güçlerini Ortadoğu ve Merkez-Güney Asya’dan çekerek, Hint-Pasifik Bölgesine yoğunlaştırmasının dünya çapında yerel ve bölgesel güç ilişkilerini doğrudan etkileyeceğini ve içerdiği tehlikeleri önceki yazılarımızda belirtmiştik. O açıdan Türkiye’nin, Çavuşoğlu’nun açıkladığı gibi, »Taliban ile değişik kanallardan iletişim kuruyor« ve tek NATO ülkesi olarak Afganistan’daki askeri varlığını büyük olasılıkla devam ettirecek olması pek şaşırtıcı bir gelişme değil.

„Tanınma kanalları açıldı…“ weiterlesen

Almanya’da neler oluyor?

Almanya’da neler oluyor?

11 Temmuz 2021

Berlin’de gazeteci Erk Acarer’e saldırılması, sadece Türk devletinin on yıllardır Almanya’da sistematik bir biçimde farklı yapılanmalar örgütlemesini ve bunlar üzerinden Türkiye kökenli muhalif güçleri hedefine koymasını değil, aynı zamanda Alman devletinin de böylesi saldırı ve yargısız infazların sorumlularından olduğunu kanıtlıyor. Alman devleti bir kez daha, kimi Türkiyeli liberalin umduğu gibi »demokrasi havarisi« olmadığını, aksine faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin en önemli destekçisi olduğunu göstermiştir. O açıdan Almanya’daki Kürdistanlı ve Türkiyeli muhalifler verilen bu gözdağı karşısında öz savunma fikri üzerine düşünmeli ve gereğini yapmalıdırlar.

„Almanya’da neler oluyor?“ weiterlesen

Mafya mı, Gladio mu?

Mafya mı, Gladio mu?

30 Mayıs 2021

Hâlihazırda Türkiye’de yürütülen »devlet-mafya« tartışmaları hız kaybetmeyecek gibi görünüyor. Ancak tartışmaları »meşru devlet – gayrimeşru mafya« düzleminde yürütmek, asıl sorunun köküne inmeyi engellemekte ve egemen söylemin dezenformasyonu ile bilinçli hedef şaşırtmayı desteklemektedir. Halbuki, sadece Türk devleti değil, genel olarak kapitalist devletlerde ve bilhassa kriz dönemlerinde egemenlerin doğrudan kontrolleri altında olan gizli yapılanmalar ve suç örgütlerinin yardımıyla »düzeni« korudukları biliniyor. O açıdan »devlet mafyalaşıyor« söylemi yanıltıcıdır.

„Mafya mı, Gladio mu?“ weiterlesen

Fransa’nın Türkiye problemi

Fransa’nın Türkiye problemi

9 Mayıs 2021

Fransa’nın, Emmanuel Macron’un Devlet Başkanı seçilmesinden bu yana NATO partneri Türkiye ile olan ilişkileri hiç düzelmedi ve görüldüğü kadarıyla aradaki gerginlik ileride daha da artacak gibi. Alman ve Fransız burjuva basınında bu gelişmenin temel nedeninin Ankara’nın »diaspora Türklerini kullanıyor« olması gösteriliyor. Elbette bu yeni bir şey değil ve özellikle 1980 darbesinden bu yana Türkiye karar vericilerinin sistematik biçimde Avrupa’daki Türkiye kökenli göçmenleri seçme-seçilme hakkı olan »etkin Türkiye lobisi« hâline getirmeye çalıştıkları biliniyor. Ancak şimdiye kadarki Türk hükümetleri bunu her zaman işbirlikçisi oldukları emperyalist güçlerle eşgüdüm içinde gerçekleştirmişlerdir. O açıdan Fransa-Türkiye arasındaki gerilimin nedenlerini başka alanlarda aramak gerekiyor.

„Fransa’nın Türkiye problemi“ weiterlesen

Almanya’nın Ukrayna İkilemi

Almanya’nın Ukrayna İkilemi

18 Nisan 2021

NATO-Ukrayna-Komisyonu toplantısının ardından Biden yönetiminin Rusya’ya karşı yeni yaptırım kararları alması ve Biden’in gerginliği artıran açıklamalarına devam etmesi, ABD emperyalizminin en önemli müttefiki, ama aynı zamanda »baş ağrılarına« neden olan Almanya’yı giderek daha çok sıkıştırıyor. Almanya özellikle Ukrayna İkilemi karşısında çözümsüzlükle boğuşuyor. Rusya’nın en son Kırım’da ve Ukrayna sınırında 40 bin askeri yığmış olması, ABD’nin artan baskısından bunalan Alman emperyalizmini daha zora sokuyor.

„Almanya’nın Ukrayna İkilemi“ weiterlesen

Yeni başkanların gösterdikleri

Yeni başkanların gösterdikleri

24 Ocak 2021

Beklenildiği gibi ABD Başkanı Joe Biden bol sembolik görüntüler eşliğinde görevine başladı. Almanya’da ise NRW Eyalet Başbakanı Armin Laschet Şansölye partisi olan CDU’nun başkanlığına getirildi. İki isimle ilgili olarak burjuva medyasında yer alan yorumlara baktığımızda, satır aralarında kapitalist normaliteye geri dönüş umutlarının ifade edildiğini görmekteyiz. Gerek Almanya gerekse de ABD ile ilgili haber ve yorumlarda her iki ismin de »zamanımızın ekonomik, ekolojik ve sosyal meydan okumalarına karşı etkin adımlar atmaları gerektiği« vurgulanıyor.

„Yeni başkanların gösterdikleri“ weiterlesen

Ertelendiğinden ırgalamıyor. Şimdilik…

Ertelendiğinden ırgalamıyor. Şimdilik…

13 Aralık 2020

10-11 Aralık AB Zirvesi Türkiye’ye yönelik yaptırım kararlarını bir kez daha erteledi. Zaten ağır yaptırım kararlarının ertelenme olasılığı hafta başından itibaren kulislerde fısıldanmaya başlamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan o nedenle »AB’nin alacağı kararlar bizi ırgalamaz« açıklamasını yaparak Azerbaycan’a gitmişti. Kişilere ve bazı şirketlere yönelik kısmi yaptırımlar Türk hükümetini »ırgalamaz« elbette. Ama şimdilik…

„Ertelendiğinden ırgalamıyor. Şimdilik…“ weiterlesen

Akdeniz ve muhaliflerin görevleri

Akdeniz ve muhaliflerin görevleri

16 Ağustos 2020

Avrupa medyası bugünlerde Doğu Akdeniz, Ege ve Libya üçgenindeki sıcak gelişmelere yoğunlaşıyor. Özellikle Türkiye’nin »Oruç Reis« sondaj gemisini savaş gemileri refakatinde Yunanistan’ın Münhasır Ekonomik Bölge olarak gördüğü sulara göndermesi, neredeyse tüm burjuva basınının »savaş mı çıkacak« sorusunu manşetlerine taşımasına neden oldu. Yorumcular genellikle Türk hükümetinin Akdeniz ihtilafını iç sorunların üzerini örtmek için kullandığını iddia ediyor.

„Akdeniz ve muhaliflerin görevleri“ weiterlesen