Kokuşma!

Kokuşma!

Bu köşe yazısı 26 Ocak 2019 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.

Bedenini ölüme yatırmış bir siyasetçi, ona katılan onlarca tutsak… Basit, hukukî, ama ülkenin geleceğini ilgilendiren haklı bir talep için yayılan açlık grevleri… Ne istiyorlar? Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılsın, Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüşebilsin! Böylesine basit, hukukun işlediği yerlerde üzerinde tartışma dahi olmayacak sıradan bir talep, yozlaşmış iktidarını sürdürmek için kendi anayasasını bile çiğneyen, hak-hukuk tanımayan Saray Rejiminin gerçek yüzünü göstermeye yetiyor… Leyla Güven görüşe çıkamayacak kadar zayıflamış olsa da, direnişine devam ediyor…

„Kokuşma!“ weiterlesen

»Beyaz İşkence«

»Beyaz İşkence«

Bu köşe yazısı 16 Ocak 2019 tarihli Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanmıştır.

Kapsamlı bilimsel araştırmaların konusu olan tecrit ya da izolasyon hapsi, ki literatürde »Beyaz İşkence biçimi« olarak da yer alıyor, sadece bir cezalandırma biçimi değildir. Tecrit, kamuoyunda ele alınış şekli ve gösterilen tepki biçimleriyle de, söz konusu olan ülkedeki toplumsal yozlaşmanın ve entelektüel sefaletin derecesi hakkında da bilgi vermektedir. Varlığı aynı zamanda »demokratik hukuk devleti« tanımının içi boş bir safsata olduğunu kanıtlayan tecrit, tecrit uygulanan kişinin »suçundan« bağımsız herkesi ilgilendirmektedir.

„»Beyaz İşkence«“ weiterlesen

Açlık! Grev! Kurtuluş?

Açlık! Grev! Kurtuluş?

Bu köşe yazısı 5 Ocak 2019 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.

Hiç açlık çektiniz mi? Öyle bir kaç saat falan değil, günlerce, hatta haftalarca, hem de kendi kararınızla? Perhizden bahsetmiyoruz elbet. Bir yerlerde okumuş olmalısınızdır; dördüncü günden itibaren zehirli metabolizma unsurlarının kanda toplanmaya başladığını, onuncu günden itibaren hücrelerin yenilenemeden öldüklerini, ikinci haftanın sonunda dekompensasyon sürecinin başladığını, ellinci günden itibaren kalıcı hasarların oluştuğunu ve ölüm tehlikesinin baş gösterdiğini… „Açlık! Grev! Kurtuluş?“ weiterlesen