Cehennemin kapıları açıldı…

22 Ekim 2023

Haberlerde patlayan bombaları, çoluk-çocuk dahi paramparça edilmiş insan bedenlerini ve bilhassa gözümüze bakarak yalan söyleyen devlet ve hükümet başkanlarını gördükçe, insanın içinden egemenlere kallavi bir küfür sallamak geliyor. Hele o timsah gözyaşı döken riyakârlara bakınca… Filistin ve İsrail’deki sivil katliamlar, Rojava’ya ve Güney Kürdistan’a gün aşırı düşen bombalar ve Avrupalı emperyalistlerin tavırları cehennemin kapılarının açıldığına işaret ediyor. Gelmekte olduğu göz göre göre belli olan bu gelişme karşısında ezilen ve sömürülen sınıflardan yana olanlar ne yapmalı – insanlık ve savaş suçu işleyenleri telin etmek dışında?

„Cehennemin kapıları açıldı…“ weiterlesen

Devlet aklının zehirlediği sol

Devlet aklının zehirlediği sol

23 Mayıs 2021

Ne zaman Filistin Sorunu ve İsrail devletinin Apartheid politikaları ülke gündemini belirlese, o zaman Almanya’nın emperyalist devlet aklının reformist solun kılcal damarlarına dek nasıl sızdığı ve ruhunu ne denli zehirlediği ortaya çıkıyor. Zaten devrime olan inancını çoktan yitirmiş ve enternasyonalizmi muğlak bir »insan hakları« söylemine indirgemiş olan reformist sol Almanya’nın ikinci sosyal demokrat partisi olma yolunda ilerliyordu. Savaş karşıtı programı ve üyeleri arasında radikal solcuların da olması, partinin sağa kaymasına engel olacağını düşündürüyordu. Ancak son gelişmeler partinin devlet aklına teslim olduğunu kanıtladı.

„Devlet aklının zehirlediği sol“ weiterlesen

İntifada üzerine bir kez daha

İntifada üzerine bir kez daha

Bu köşe yazısı 23 Aralık 2017 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.

Geçen haftaki yazımıza gelen bazı tepkiler konuyu bir kez daha ele almamızı gerekli kıldı. Şüphesiz bir köşe yazısının kapsamı, yazıda yapılan tespitleri yeterince açıklamaya olanak tanımaması nedeniyle yanlış anlaşılmalara ve itirazlara kapı açabilir. O nedenle altını kalın çizgiyle çizerek vurgulayalım: Haklı protestoları, Filistin halkının meşru mücadelelerini, ayaklanmaları ve bilhassa Vietnam örneğini »küçümsememiz« söz konusu olamaz. Yapmaya çalıştığımız, somut bir çağrının eleştirisi ve esası ön plana çıkarmaktı. „İntifada üzerine bir kez daha“ weiterlesen

İntifada: kimin için?

İntifada: kimin için?

Bu köşe yazısı 16 Aralık 2017 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.

Trump’ın provokasyonu hedefine ulaşmış görünüyor. Sembolik olmaktan öteye reel hiç bir etkisi olmayan açıklaması dünya gündemini meşgul ediyor, kendileri de sembolik açıklamalar yapan bölge egemenlerinin eline yeni manipülasyon araçları veriyor ve esas olan yerine tali olanı tartıştırıyor. İlginçtir, İslamist kesimlerin yanı sıra kimi sosyalist, liberal ve ulusalcı kesimler aynı pozisyonlarda buluşuyorlar. Kafalar karışık olduğundan, somut durumu açıklayabilmek için komünist bakış açısına ihtiyaç var. Meseleyi gerici Hamas tarafından yapılan İntifada çağrısı temelinde ele alalım. „İntifada: kimin için?“ weiterlesen

Egemenlerin sahte Kudüs sevdası

Egemenlerin sahte Kudüs sevdası

Bu köşe yazısı 9 Aralık 2017 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.

Trump’ın »Jerusalem üç bin yıldır Yahudilerin ve yetmiş yıldır da İsrail’in başkentidir« açıklamasından sonra, gerek emperyalist güçler, gerekse de bölge güçleri arasındaki tartışmalar alevlendi. Arapçada »Al Quds«, İbranicede »Yeruşalayim« olarak adlandırılan Kudüs uluslararası camiayı uzun zamandır ilgilendiriyor. İsrail Doğu Kudüs’ü 1967’de Ürdün’den aldıktan sonra, Temmuz 1980’de »Jerusalem Yasasıyla« bir »bütün olarak İsrail başkenti« olarak ilân etti, ancak BM Güvenlik Konseyi aynı yıl, ABD’nin çekimser kaldığı bir kararı alarak, tüm üyelerini »elçilikleri Kudüs’ten çekmeye« çağırarak, uluslararası hukukun zedelenmesine karşı çıkmasını istemişti. „Egemenlerin sahte Kudüs sevdası“ weiterlesen