Startseite »
Beiträge mit dem Schlagwort "Almanya"
Schlagwort: Almanya
Ukrayna bahane mi?
12 Haziran 2022
Avrupa toplumsal ve siyasi solu Ukrayna konusunda “saldırganlığa karşı çıkma” gerekçesiyle egemen siyasete eklemlenmiş “NATO soluna” dönüştü. Gerçi başta Almanya barış hareketinin bazı bileşenleri olmak üzere farklı kesimlerden itirazlar yükselmiyor değil, ama bu itirazlar uzay boşluğuna yayılan ses dalgaları misali pek dikkate alınmıyor. Bunların dikkate alınmamasının yanı sıra, son süreci dünya çapındaki gelişmeler ve tarihsel arka plan bağlamında ele alan analizler de “komplo teorileri” veya “20’nci Yüzyıldan kalma eskimiş bakış açıları” olarak karalanıyor. Buna karşı Avrupa “solunun” önde gelen isimleri, bürokratik parti aparatlarının kontrolü altındaki medya üzerinden neredeyse her gün “NATO ve uluslararası siyaset konusunda yeni şeyler söylemeliyiz” propagandasını yapıyorlar.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Almanya, Almanya barış hareketi, Avrupa solu, Avustralya, Çin Halk Cumhuriyeti, Guam, Güney Kore, Hindistan, Hint-Pasifik-Bölgesi, Japonya, Latin Amerika, Marshall Adaları, Mikronezya, Murat Çakır, NATO, NATO solu, Palau, Pasifik stratejisi, Rusya, Ukrayna
Keine Kommentare erlaubt
Savaş yorgunluğu mu?
29 Mayıs 2022
İnanç değiştirenlerin aralarına katıldıkları inançlılardan daha bağnaz oldukları rivayet edilir. Olabilir, ki tarih bunun örnekleriyle doludur. O açıdan “hâlâ barış partisiyiz” yalanını söyleyen Yeşillerin, muhafazakârlardan daha yüksek sesle savaş çığırtkanlığı yapmaları son derece normal. Dahası Scholz hükümetinde yaptırımlar ve silahlanma konusunda bazı soruların ifade edilir olması bile Yeşil bakanları hezeyana sürüklüyor. Dışişleri Bakanı Baerbock Batılı ülkeleri “savaş yorgunluğuna” karşı uyarırken, Şansölye vekili Habeck “Rusya’dan fosil enerji taşıyıcıları alımını ebediyen sonlandırmalı ve Rusya’yı dize getirmeliyiz” diyor. Artık Yeşillerin emperyalist savaş gemisinin “kırbaç taşıyıcıları” hâline gelmelerine kimse şaşırmamalı.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman burjuvazisi, Alman tekelci burjuvazisi, Almanya, Annalena Baerbock, FAZ, Lukaşenko, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, New York Times, Robert Habeck, Rusya, SPD, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Yeşilin zehri, zehrin yeşili…
22 Mayıs 2022
Dönemin Batı Almanya’sında barış hareketinin NATO’nun nükleer füze yerleştirme kararına karşı örgütlediği kitlesel eylemler ve Yeşiller partisinin kuruluşu neredeyse aynı günlere rast geliyordu. İlk programlarında NATO’ya, silahlanmaya, nükleer füzelere karşı çıkan, silah sanayiinin barışçıl üretime dönüştürülmesini ve tüm Avrupa’nın silahlar ve ordulardan arındırılmış bölge hâline gelmesini savunan Yeşiller, barış hareketinin desteğiyle ilk kez 1983’te Federal Parlamento’ya seçilebilmişlerdi. Ancak burjuva basını tarafından “pasifizm yuvası” olarak nitelendirilen partinin barışseverliği sadece yedi yıl sürdü: karşı devrime dek. 1999’da ise Alman ordusunun ilk kez 1945 sonrasında savaşa katılmasını sağlayan temel güç Yeşiller partisi oldu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Almanya, Angelika Beer, Annalena Baerbock, Antifaşizm, antimilitarizm, Cem Özdemir, emperyalist müdahale savaşları, emperyalizm, Gerhard Schröder, Heinrich Böll, Joschka Fischer, Jürgen Trittin, Katrin Görün-Eckhardt, Murat Çakır, NATO, NATO müdahalesi, Robert Habeck, Yeşiller, Yugoslavya, Yugoslavya savaşı
Keine Kommentare erlaubt
Mutasyon
15 Mayıs 2022
Karl Marx 1848 ve sonrasında Fransa’daki gelişmeleri tahlil ederken kapitalist devletin siyasi biçim dönüşümü hakkında kısaca şu sonuçlara varmıştı: Parlamenter cumhuriyet, burjuvazinin farklı fraksiyonlarının birlikte egemen olabildikleri ve çıkarlarını karşılıklı olarak kollayabildikleri bir siyasi biçimdir. Bu siyasi biçim burjuva egemenliğinin etkin meşruiyetinin halkın iradesi olarak gösterilmesini olanaklı kılar. Sosyal reformist partilerin demokratik-cumhuriyetçi kurumlardaki temsil edilmesi durumunda ücretli emek ve sermaye arasındaki çelişki seçimler sonrasında zayıflar. O açıdan okura bugünü daha iyi anlayabilmek için Marx’ın “Louis Bonaparte’ın 18’inci Brumaire’i” adlı eserini tekrar okumayı salık vermek isteriz.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Almanya, Almanya seçimleri, burjuva demokrasisi, erfurt, Fransa, kapitalizm, Karl Marx, Lenin, Murat Çakır, reformist sol, Sol Parti, tekelci kapitalizm, Wolfgang Abendroth
Keine Kommentare erlaubt
Savaş neden devam etmeli?
1 Mayıs 2022
Ukrayna ile bağlantılı gelişmeler dünyayı kasıp kavuracak büyük bir tehlikenin çanlarını çalıyor. Scholz hükümetinin baskılara boyun eğerek, Ukrayna’ya ağır silahlar göndermeye zorlanması; Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine alınması tartışmaları; ABD’nin Ukrayna’ya 33 milyar dolarlık yardım girişimi; Hindistan ve Japonya’ya “savaşı destekle” baskısı ve yaygın medyadaki uğursuz savaş retoriği Batılı emperyalist güçlerin Ukrayna savaşının devam etmesi için olağanüstü çaba sarf ettiklerini gösteriyor. Peki ama, neden savaşın devam etmesini istiyorlar?
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Almanya, Avrupa, Avrupa Birliği, Çin, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, Hindistan, Hint-Pasifik-Bölgesi, Japonya, Murat Çakır, NATO, Rusya, savaş, Ukrayna
Keine Kommentare erlaubt
Alman emperyalizminin kundakçılığı
Almanya’nın Ukrayna ve Kürdistan politikaları üzerine
25 Nisan 2022
Alman faşizminin yenilgisinin ardından kurulan iki kutuplu dünya düzeni ve emperyalist güçlerce başlatılan Soğuk Savaş Federal Almanya’daki (FAC) sermaye fraksiyonlarının yenilgiyi, ABD emperyalizminin hegemonyasını ve kendilerini kontrol altında tutmak için kurgulanan “Avrupa Çatısını” kabullenmeye zorlamıştı. Kısa süre sonra yeniden palazlanan Alman tekelci burjuvazisi hiç vazgeçmediği dünya devi olma hedefi uğruna çeşitli tavizlere boyun eğmiş, FAC’nin 1949’da “Amerikalıları içerde, Rusları dışarıda ve Almanları aşağıda tutmak” için kurulan savaş aygıtı NATO’ya 1955’te üye olmasını sağlamış ve kısa zamanda “Avrupa Çatısının” öncü gücü hâline gelmişti. Kendisinden üç yıl önce üye olan Türkiye’nin NATO’daki hamiliğini de üstlenen Alman emperyalizmi, bir yandan meşum “Alman-Türk-Silah kardeşliğini” yeniden kurarken, diğer yandan da FAC’nin Soğuk Savaşın cephe ülkesi olması nedeniyle Batı Alman sendika hareketine sosyal devlet tavizleri vermek zorunda kalmıştı. Ama bu tavizler aynı zamanda sendikal hareketin ve bağlı olduğu Alman sosyal demokrasisinin kooptasyon yoluyla sisteme entegre edilmesini de sağladılar. Böylelikle “Ren Kapitalizmi” olarak da adlandırılan FAC emperyalist cephenin “örnek ülkesi” hâline geldi.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, AKP-Saray rejimi, Alman emperyalizmi, Alman tekelci burjuvazisi, Alman-Türk kardeşliği, Almanya, Avrupacı fraksiyonlar, Barzani, Çin Halk Cumhuriyeti, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, emperyalizm, FDP, Fransa, Kürdistan, Merkel, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, Rusya, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, transatlantikçiler, Türkiye, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Savaşın etkileri ve Alman burjuvazisi
17 Nisan 2022
Defalarca yazmıştık, bir kez daha tekrarlamakta fayda var: Alman tekelci burjuvazisi dünyanın en rafine, en kindar ve en saldırgan tekelci burjuvazisidir. Ve hâlihazırda Alman tekelci burjuvazisi içerisinde etkin olan kesimler, sınıf çıkarlarını ABD emperyalizminin yanında ve Rusya ile Çin’e karşı cephe alarak korumak isteyen en gerici sermaye fraksiyonlarıdır. Siyasi temsilcileri olan Transatlantikçi savaş yaygaracıları ise Scholz hükümetinde baskın konumdadırlar. Tek sesli hâle getirerek NATO medyasına dönüştürdükleri burjuva basınının yardımı ve toplum merkezine yerleşik antikomünist ve ırkçı yaklaşımların desteğiyle de kamuoyu görüşünü belirleyebilmekte ve toplumsal rıza üretimini kolaylaştırabilmektedirler.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Alman tekelci burjuvazisi, Almanya, Çin, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, Rusya, SPD, transatlantikçiler, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Putin Batıyı birleştirdi mi?
27 Mart 2022
Avrupalı Transatlantikçiler son günlerde, özellikle AB, NATO ve G7 zirvelerinin hemen öncesinde ve sonrasında dillerine yeni bir hikâye doladılar: “Batı hiç olmadığı kadar ABD öncülüğünde bütünleşti”. Hikâyenin temel dayanağı da “Putin Batıyı birleştirdi” söylemi. Bilhassa reformist solun egemen siyasete eklemlendiği ve tarihsel bağlantılar ile düşünme yoksunu kafalar karışık olduğundan, hikâye büyümesi için verimli topraklar bulabiliyor. Böylelikle de insanlığın iki karşı bloktan birinin, yani ya “demokrasi ve insan hakları savunucusu” Batı blokunun ya da “otokratik ve yayılmacı” Rusya-Çin blokunun yanında yer almaya “karar vermek zorunda kaldığı” efsanesi yayılıyor.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB, ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Almanya, Avrupa, Çin, Çin Halk Cumhuriyeti, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, emperyalizm, G7, Murat Çakır, NATO, nükleer silahlar, Rusya, Scholz hükümeti, Stratejik Pusula, Transatlantik emperyalist ittifak, transatlantikçiler
Keine Kommentare erlaubt
“Sacrificium intellectus”
20 Mart 2022
Başlık Latince ve “aklın kurban edilmesi” biçiminde Türkçeye çevrilebilir. Önceleri teolojik dogmalar için kullanılan bu terim, Max Weber’in bir makalesiyle siyasi tartışmalarda da kullanılır olmuş. Terim genel olarak entelektüeller arasında insanın kendi aklını/düşüncesini gönüllü olarak otoritenin veya bir muktedirin boyunduruğu altına soktuğunu anlatmak için kullanılmakta. Bugün ise bu terimi tam bu anlamda burjuva medyası, liberalleri ve reformist sol için kullanabiliriz. Çünkü akıllarını “otoritenin kulu” hâline getiren ve derin uykuya daldıran çokça yaklaşım mevcut – bilhassa Almanya’da!
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Alman faşizmi, Alman solu, Almanya, Egon Bahr, F-35, Max Weber, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, Rusya Federasyonu, savaş, savaş uçakları, SPD, Ukrayna, Willy Brandt
Keine Kommentare erlaubt
Askeri-sınai kompleksin zaferi
6 Mart 2022
Kapitalizmin yasallığıdır: ne zaman savaşlar başlarsa bir yerlerde de şampanyalar patlatılır. Yasallık Ukrayna savaşıyla bir kez daha kanıtlandı – Alman Şansölyesi Scholz’un özel silahlanma fonu için 100 milyar Euro’luk bütçe hazırlandığını ve savunma (!) giderlerinin yurtiçi GSMH’nın yüzde ikisine çıkartılacağını açıklamasının hemen ardından Alman silah tekellerinin hisse senetleri rekor seviyelere çıkarak pahalanandılar. Örneğin Almanya’nın en büyük silah tekeli olan Rheinmetall’in hisseleri yüzde 50 değer kazanırken, dördüncü büyük tekel olan ve hava savunma sistemleri üreten Hensoldt’un hisseleri neredeyse yüzde yüz arttı. Artış dalgasından sadece Alman tekelleri değil, diğer Avrupalı silah tekelleri de faydalanıyor. Burjuva medyasının ekonomi sayfaları neredeyse bütün Avrupalı silah üreticilerinin şirket merkezlerinde “olağanüstü kâr beklentilerinin” yarattığı sevinç haberleriyle dolu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Almanya, faşistler, FDP, Hensoldt, Kaiser II. Wilhelm, kapitalist sömürü, kapitalizm, militarizm, Murat Çakır, NATO, Olaf Scholz, Putin, Rheinmetall, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, SPD, transatlantikçiler, Ukrayna, Vatan cephesi
Keine Kommentare erlaubt
Hem saldırı hem savunma…
Küresel hegemonya savaşının yeni muharebe alanı Ukrayna ve savaşın tarihsel bağlantıları üzerine
2 Mart 2022
Zbigniew Brezezinski 1998’de Fransız Nouvel Observateur gazetesine 1979’da SSCB’ni nasıl Afganistan tuzağına düşürdüklerini şöyle anlatıyordu:
»Biz Rusları müdahaleye itmedik, ama bilinçli olarak bunu yapmasının olasılığını artırdık. Bu gizli eylemimiz harika bir fikirdi. Sonucu Rusları Afgan tuzağına sokmak oldu, ne yani, pişman olmamı mı bekliyorsunuz? (…) Sovyetler sınırı resmen geçtiklerinde Başkan Carter’e: şimdi SSCB’ne kendi Vietnam savaşını hediye etme fırsatına kavuştuk diye yazmıştım. Nihâyetinde Moskova neredeyse on yıl boyunca rejim için çekilmez bir savaş yürütmek zorunda kaldı, Sovyet imparatorluğunu önce demoralizasyona ve sonunda dağılmasına yol açan bir ihtilafı. (…) Dünya tarihinde önemli olan nedir? Taliban mı, yoksa Sovyet imparatorluğunun yıkılması mı? Birkaç İslami aşırı mı, yoksa Orta Avrupa’nın kurtuluşu ve Soğuk Savaşın bitmesi mi?«
Ukrayna, Kiev’in 2014’ten bu yana Donbass’taki halk cumhuriyetlerine karşı tek yanlı yürüttüğü savaşın ardından Rusya Federasyonu’nun askeri saldırısıyla küresel hegemonya savaşının yeni muharebe alanına dönüştü. Putin yönetimi Ukrayna’yı “aşılması hâlinde müdahale gerekçesi doğacak kırmızı çizgi” ilân etmişti. Nitekim Kiev’in Maydan Meydanı’ndaki faşist darbenin ardından Batı Ukrayna’da oluşan faşist güç yapısının boyunduruğu altına girmeyi kabul etmeyen Donetsk ve Lugansk bölgelerinde kurulan halk cumhuriyetlerinin Moskova tarafından tanınmalarının ardından yükselttikleri müdahale talebi ile Rusya Federasyonu ordusu askerî harekâtını başlattı.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Almanya, Antiemperyalizm, Avrupa Birliği, Biden yönetimi, Brezezinski, CDU, Donbass, Donetsk, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, emperyalizm, Kiev, Lugansk, Minsk, Murat Çakır, NATO, Putin, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, SPD, transatlantikçiler, Ukrayna, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Savaşa karşı, ama nasıl?
27 Şubat 2022
Küresel hegemonya mücadelesi Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla yeni bir döneme girdi. Emperyalist-kapitalist dünya düzeni çoklu kriz ortamlarının meydan okumaları karşısındaki baygınlığı içerisinde çoklu savaş ortamlarına giriş yaptı. Artık savaşlar Avrupa’da da emperyalist jeopolitikanın doğrudan devamı olarak yeniden gündemde. Ama önce okura bir itirafta bulunmalıyız: Daha önceleri Rusya’nın gerilimi belirli bir seviyede devam ettirme kararlığından bahsederken, Ukrayna’ya karşı bir askeri saldırıya kalkışmayacağını tahmin ediyorduk. Bu konuda yanıldığımızı itiraf etmeliyiz.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Afganistan, Alman emperyalizmi, Almanya, Batı, BM Şartı, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, Karl Liebknecht, Libya, Murat Çakır, NATO, Rusya, Suriye, transatlantikçiler, Ukrayna, Yugoslavya
Keine Kommentare erlaubt
NATO medyası, dezenformasyon ve propaganda
20 Şubat 2022
Karl Marx, “Basının birincil özgürlüğü, iktisadi teşekkül olmamasıdır” der. 21. Yüzyıl koşulları altında böylesi bir basın özgürlüğünü tahayyül etmek dahi neredeyse olanaksız. Halbuki daha otuz yıl öncesinde en azından burjuva medyasında “bağımsız gazetecilik” ilkelerine göre çalışan, hükümetlerin ve siyasetçilerin açıklamalarına her zaman belirli bir şüpheyle yaklaşan ve haberlerini teyit etmeksizin yayınlamayan gazeteciler tanıyorduk. Bugün ise, bırakın basın ahlak ve ilkelerine uyanları görmeyi, sermaye fraksiyonları arasında “tarafsız” kalmaya çalışan gazetecileri dahi mercekle arar olduk.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, Almanya, Burjuva basını, emperyalizm, Joe Biden, Karl Marx, Murat Çakır, NATO, NATO medyası, özgür basın, Rusya, Ukrayna
Keine Kommentare erlaubt
İliştirilmiş sosyalizm
30 Ocak 2022
2007’de büyük umutlarla kurulan ve komünistlerden sosyalistlere, farklı mücadele alanlarındaki aktivistlerden sendikacılara ve barış hareketi temsilcilerine kadar geniş bir yelpazeyi çatısı altında toplayan Alman Die Linke partisinde sular durulmuyor. Nitekim Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin Modrow hükümetinde Ekonomi Bakanı olarak görev yapan Christa Luft’un partiden istifasının ardından tartışmalar yeniden alevlendi. Zaten bizzat Hans Modrow parti yönetimine yazdığı bir mektupta partinin elindeki “son şanstan” bahsediyordu. Son gelişmeler bu “son şansın” da heba edileceğine işaret ediyor.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, Almanya, Antikomünizm, Avrupa, Christa Luft, Demokratik Almanya Cumhuriyeti, Die Linke, emperyalizm, Friedrich Engels, Hans Modrow, Karl Marx, Küba, Murat Çakır, NATO, reformist sol, reformizm, sosyalizm, tekelci burjuvazi
Keine Kommentare erlaubt
Yeşillerin gerçek yüzü
16 Ocak 2022
Scholz hükümeti ve özellikle Yeşiller hakkında kaleme aldığımız eleştiriler nedeniyle bazı tepkiler geldi. Tepkileri, “16 yıl iktidarda kalan muhafazakâr bir Şansölyenin ardından bir sosyal demokrat geldi ve ekolojik-sol Yeşiller partisi iktidar ortağı oldu. Göçmenler bakan ve devlet müsteşarı seviyesine geldiler, daha ne istiyorsun?” biçiminde özetlemek mümkün. O nedenle “Bilal’e anlatır” gibi, Yeşilleri neden eleştirdiğimizi, gerçek yüzlerini tanıtarak anlatmamız farz oldu.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman burjuvazisi, Alman emperyalizmi, Alman sermayesi, Almanya, Annalena Baerbock, Cem Özdemir, Çin Halk Cumhuriyeti, emperyalist müdahale savaşları, emperyalizm, FDP, Murat Çakır, neoliberal politikalar, neoliberalizm, NSU, Robert Habeck, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, SPD, transatlantikçiler, Winfried Kretschmann, Yeşil kapitalizm, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
“Tilki kurnazlığı”
9 Ocak 2022
Almanya’nın Transatlantikçi şahin Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock geride bıraktığımız hafta ABD’li meslektaşı Antony Blinken’i ziyaret etti. Görüşme sonrasında yapılan basın toplantısı savaş çığırtkanı iki bakanın nasıl aynı telden ve olayları ters yüz eden bir anlatımla konuştuklarına sahne oldu. Ziyaretin tam da ABD ile Rusya Federasyonu arasındaki Ukrayna görüşmelerine rastlamasının Almanya’daki burjuva basınında kaygıyla not edilmesi Blinken’i rahatsız etmiş olacak ki, “Avrupa’nın güvenlik çıkarlarını gözetmeden Rusya ile anlaşmayız” açıklamasını yapmayı gerekli gördü.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Almanya, Annalena Baerbock, Antony Blinken, Çin Halk Cumhuriyeti, doğal daz, Moskova, Murat Çakır, Nord Stream 2, Rusya Federasyonu, Scholz hükümeti, transatlantikçiler, Washington
Keine Kommentare erlaubt
“İspat yükü”
26 Aralık 2021
Gerçi Türkiye’deki karar vericiler yürürlükteki yasalardan ziyade orman kanunu ve keyfiyete öncelik veriyorlar, ama artık evrenselleşmiş bazı burjuva hukuku ilkelerini anımsatmakta yarar var. Bunlardan bir tanesi “ispat yüküdür”. Örneğin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190. Maddesi (1), “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme olmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” der. Yani suçlanan tarafa suçu ispat edilmelidir.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 1917, ABD, Almanya, Avrupa, Avrupa Birliği, burjuva demokrasisi, Büyük Ekim Devrimi, demokratik hukuk devleti, hukuk, hukukun üstünlüğü, işçi sınıfı, kuvvetler ayrılığı ilkesi, Murat Çakır, NATO, Putin, Rusya, Rusya Federasyonu, transatlantikçiler, Türkiye, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Nükleer şemsiyenin yeşili
19 Aralık 2021
Almanya’daki burjuva basını şu sıralar Yeşiller partisini ve özellikle Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’u yere göğe sığdıramıyor. Bir Avrupa Parlamentosu milletvekilinin danışmanı olarak meslek hayatına başlayan, ardından Federal milletvekili seçilip, partinin eş başkanlığına getirilen Baerbock’u önceleri “deneyimsiz” diye nitelendiren yorumcular, şimdi de “ah ne kadar korkusuz bir dünya siyasetçisi” olduğuna dair güzellemeler yapıyorlar. Allahtan muhafazakâr yorumcular arada sırada muhafazakâr olduklarını anımsayıp, “yapıcı eleştiride” bulunuyorlar da yağcılığını sınırlarını görebiliyoruz.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman burjuvazisi, Alman dış politikası, Alman emperyalizmi, Alman muhafazakarları, Almanya, Annalena Baerbock, Çin, emperyalist-kapitalist dünya düzeni, FAZ, Murat Çakır, NATO, Nükleer koruma kalkanı, Nükleer şemsiye, nükleer silahlar, Olaf Scholz, Rusya, savaş, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
“Primitif antiemperyalizm…”miş
5 Aralık 2021
Almanya’da yeni hükümetin göreve başlamasına birkaç gün kala gerek burjuva medyasında gerekse de (sol?) liberal cenahta “otoriter yönetimler ve diktatörlerle mücadele” adı altındaki savaş çığırtkanlığı hız kazanmaya başladı. Dışişleri Bakanı olacak Annalena Baerbock selefi Heiko Maas’tan daha agresif politika izleyeceği sinyallerini verir ve AB üyesi devletlerden Rusya ile Çin’e karşı ortak yaptırım adımları atmayı talep ederken, neoliberal cephenin solunda konumlanmış liberal kesimler barış hareketine demagojik savaş açtılar.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman emperyalizmi, Alman solu, Almanya, Annalena Baerbock, Antiemperyalizm, Antisemitizm, Avrupa Birliği, Belarus, Çin, Heiko Maas, İsrail, Lizbon Sözleşmesi, Lukaşenko, Murat Çakır, NATO, Polonya, Putin, Robert Cooper, Rusya, Xavier Solana
Keine Kommentare erlaubt
“Aman ne güzel!”
28 Kasım 2021
Almanya’da yeni kabinede yer alacak isimler ortaya çıktıkça burjuva basınında destekleyici yorumlar artıyor. Aynı şekilde sosyal medyada da gelişmelere sevinenlerin mesajları yer alıyor. “Bir Alman-Türk’ü bakan olacakmış, aman ne güzel!” veya “Alman dış politikası bir kadına emanet edilecek, aman ne güzel!” türünden güzellemelere rastlamak mümkün. Özellikle göçmen kökenlilerin Yeşillerin parti sağının en çığırtkan temsilcisi olan Cem Özdemir’in Federal Tarım Bakanı olmasına sevinmeleri dikkat çekiyor. Irkçılığın kökleştiği bir dönemde bu anlaşılır bir reaksiyon, “ama” olmasa.
Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Alman burjuvazisi, Alman emperyalizmi, Alman sermayesi, Alman tekelci burjuvazisi, Almanya, Annalena Baerbock, Cem Özdemir, Çin Halk Cumhuriyeti, FDP, Murat Çakır, NATO, Olaf Scholz, Rusya, SPD, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt