Boyun eğdiremediklerinize dair…

Boyun eğdiremediklerinize dair…

24 Temmuz 2022

Bugün okura bir devrimciden, Almanya’da sürgünde yaşamak zorunda bırakılan ölüm orucu gazisi Ganime Gülmez’den bahsetmek istiyorum. Yanlış anlaşılmasın, “bedeniyle konuşmaktan başka çaresi” olmadığından Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanıp, Avrupa’da sürgünde 19 yıl boyunca Alman devletinin kriminalize ettiği Ganime Gülmez’i bir “mağdur” olarak görmüyorum. Tam aksine, tüm kısıtlamalara, hatta tedavi edilme hakkından mahrum bırakılmasına rağmen, yaşama ve direnme ısrarından vazgeçmeden farklı alanlarda mücadele eden bu devrimci kadına büyük saygım var. Avrupa’daki çok sayıdaki siyasi sürgüne örnek olarak aldığım ve tek başına, kimseden yardım istemeden, kendi deyimiyle “onurumla ayakta duruyorum” diyen Ganime Gülmez’den bahsetmek isteyişimin nedeni, Alman devletinin gerçek yüzünü ifşa etmek ve bu ülkedeki yerli-göçmen devrimcilerin başına gelebileceklere dikkat çekmektir.

„Boyun eğdiremediklerinize dair…“ weiterlesen

Almanya’da neler oluyor?

Almanya’da neler oluyor?

11 Temmuz 2021

Berlin’de gazeteci Erk Acarer’e saldırılması, sadece Türk devletinin on yıllardır Almanya’da sistematik bir biçimde farklı yapılanmalar örgütlemesini ve bunlar üzerinden Türkiye kökenli muhalif güçleri hedefine koymasını değil, aynı zamanda Alman devletinin de böylesi saldırı ve yargısız infazların sorumlularından olduğunu kanıtlıyor. Alman devleti bir kez daha, kimi Türkiyeli liberalin umduğu gibi »demokrasi havarisi« olmadığını, aksine faşist MHP destekli AKP-Saray-Rejiminin en önemli destekçisi olduğunu göstermiştir. O açıdan Almanya’daki Kürdistanlı ve Türkiyeli muhalifler verilen bu gözdağı karşısında öz savunma fikri üzerine düşünmeli ve gereğini yapmalıdırlar.

„Almanya’da neler oluyor?“ weiterlesen

Koronavirüs krizi ve eşitsizlikler

Koronavirüs krizi ve eşitsizlikler

Almanya örneğinde Pandemi tedbirlerinin kazananları ve kaybedenleri üzerine

Rosa Luxemburg yaşıyor olsaydı, şüphesiz »virüsü boşuna aramayın, asıl virüs saf hâliyle kapitalizmdir« diye yazardı. Çığlık atan bu gerçeği görmek için Rosa Luxemburg olmaya gerek yok, gündelik yaşama fırlatılacak yüzeysel bir bakış dahi yeterli olur. Egemenler her ne kadar »virüs zengin-yoksul ayrımı yapmıyor, hepimiz aynı gemideyiz« deseler de gemide kimin hiçbir şey yapmadan oturduğunu, kimin ise kürekleri çektiğini bilenler olarak bu yalana kanacak hâlimiz yok. Gene de bu yalanı bazı verilerle ifşa etmek gerekiyor.

„Koronavirüs krizi ve eşitsizlikler“ weiterlesen

Şartlı Rehin etkisi

Şartlı Rehin etkisi

6 Aralık 2020

Görünen köy kılavuz istemez derler. İki hafta önce bu köşede »AB’nin Erdoğan başkanlığındaki Türk hükümetini hizaya sokmak ve bilhassa Doğu Akdeniz’de geri adım attırmak için bir dizi tedbiri uygulamaya hazırlandığını« ve »Bozkurt yasağı« tartışmalarının 10 Aralık Zirvesi öncesinde baskıyı artırmaya yarayan yeni bir Şartlı Rehin olduğunu tespit etmiştik. Aynı zamanda Alman devletinin Türk faşistlerine karşı, Kürt kurumlarına karşı gösterilen kararlılığı göstermeyeceğini de. Nitekim geçen Cuma günü Alman medyasında yayınlanan haberler bu tespitimizi kanıtladı.

„Şartlı Rehin etkisi“ weiterlesen

Nihâyet »Göç Yasası« mı?

Nihâyet »Göç Yasası« mı?

Bu köşe yazısı 6 Ekim 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.

Irkçı-faşist hareketlerin ve göçmen düşmanı saldırganlığın Almanya’da gündemi belirlediği ve burjuva politikacılarının neredeyse her gün »göçmen ve mülteci sayısını sınırlamalıyız« taleplerini yükselttikleri bir dönemde Federal Hükümet beklenmedik bir çıkış yaparak, »Kalifiye İşgücü Göç Yasası« tasarısını kabul ettiğini açıkladı. İşin ilginci, »Göç Yasasını« şekillendirecek olanın göçmen ve mülteci düşmanı çıkışlarla burjuva basınının sayfalarını dolduran Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer olması. Seehofer bu ay içerisinde diğer bakanlıklarla işbirliğinde yasayı hazırlayıp, onaya sunacak. On yıllardır göç ülkesi gerçeğini ısrarla reddeden Almanya nasıl oldu da, birden bire »Göç Yasası« çıkaracak duruma geldi? „Nihâyet »Göç Yasası« mı?“ weiterlesen