Aktuelles
»Çekirdeksizleştirme«
Bu köşe yazısı 19 Mayıs 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Almanya’da kentlerin sosyal dokusunun değiştirilerek, kamusal alanların özel sermaye birikimine peşkeş çekilmesi biçiminde gerçekleşen kentsel dönüşüme yönelik tepkileri azaltmak için başvurulan araçlardan birisi, tarihi binaların »çekirdeksizleştirme« işlemidir. Binaların dış cephesi konserve edilirken, dış duvarlar haricinde tüm yapının yıkılıp, yeniden inşa edilmesine »Entkernung«, yani »çekirdeksizleştirme« deniliyor. Böylece tarihi dış cephe sayesinde, bina tamamen yenilenmesine rağmen, tarihin korunduğu görüntüsüne ve direncin kırılmasına neden oluyor. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Almanya, Bavyera, Demokrasi, demokratörlük, Polis Salahiyet Yasası
Keine Kommentare erlaubt
Perşembe’nin gelişi…
Bu köşe yazısı 12 Mayıs 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Alman faşizmi, 1 Eylül 1939’da Polonya’ya saldırarak İkinci Dünya Paylaşım Savaşını başlatmadan önce propaganda savaşını başlatmış ve yalan haberleri devreye sokmuştu. Örneğin 30 Ağustos 1939 tarihli Wochenschau »Alman Rayh’ı Polonya’nın kısa zaman içerisinde Doğu sınırlarımıza saldırmasını beklemektedir ve bu nedenle güvenlik önlemlerini artırmıştır« haberini yayıyordu. Nitekim 1 Eylül sabah saat 5:45’de bizzat Hitler’in »ateş ederek karşılık verilmektedir« yalanıyla 50 milyondan fazla insanın yaşamına mal olan büyük savaş başlamıştı. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB, ABD, Almanya, Fransa, Iran, İsrail, Macron, Merkel, savaş, Suriye, Suudi Arabistan
Keine Kommentare erlaubt

Karl Marx 200 yaşında!
Bu köşe yazısı 5 Mayıs 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Bugün, ezilen ve sömürülenlerin özgürlük mücadelesinde yepyeni bir çığır açan büyük kuramcı Karl Marx’ın 200’üncü doğum günü. Marx ve düşünceleri tüm postmarksist, liberal, küçük burjuva karalamacıların hezeyanlarına, yaygın burjuva medyasının iftiralarla değersizleştirme çabalarına rağmen capcanlı yaşamaya devam ediyor. »Hayaleti« hâlâ burjuvaziyi karabasanlara boğuyor; deyim yerindeyse, »gölgesinden« bile korkuyorlar. Ganzen Beitrag lesen »
Keine Kommentare erlaubt

»Meleklerin cinsiyeti« ve çarpışma toleransı
Avrupa’daki Türkiyeli devrimci-komünist kümelere bir öneri
AKP-Saray-Rejiminin, burjuvazinin stepnesi faşist MHP’nin desteğiyle baskın seçim kararını alması, doğal olarak devrimci cenahta »sürece nasıl müdahale edilmeli« tartışmalarını alevlendirdi. Hangi biçimde olursa olsun, dayatılan bu seçim sürecini inşası hızlanan açık faşist diktatörlüğü geri püskürtmek, en azından parlamenter sistem ile hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesini sağlamak ve demokrasi mücadelesini yükseltmek, devrimci güçler için de şüphesiz ivedi görevlerdir. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP-Saray rejimi, Devrimciler, HBDH, Komünistler, MHP, Sosyalistler
Keine Kommentare erlaubt
»İdeolojisi olmayan savaş« mı?
Bu köşe yazısı 21 Nisan 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Genelde dünya çapındaki, özelde ise bölgedeki gelişmeleri tarihsel maddecilik temelinde açıklamaya çalışan analizler çeşitli itirazlarla karşılaşıyorlar. Bu itirazları »günümüz dünyasını marksist jargonla açıklamak mümkün değil« cümlesiyle özetleyebiliriz. Bizce liberal bir okumadan ibaret olan bu yaklaşım Kürdistanlı aktivistler arasında da yaygın. Ancak »marksist jargon« olmayan analizlere baktığımızda, kültüralist açıklama çabalarının yanı sıra, bunların da »toplumsal sınıflar« veya »sermaye« gibi terimlere başvurmak zorunda olduklarını görmekteyiz. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: burjuva ideolojisi, burjuvazi, emperyalizm, ırkçılık, kapitalizm, Komünistler, savaş, sosyalizm
Keine Kommentare erlaubt
Diaspora psikolojisi
Bu köşe yazısı 14 Nisan 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Resmen ilân edilmemiş Üçüncü Dünya Paylaşım Savaşının kızıştığı bugünlerde bir hayli analiz okumak mümkün. Elbette, emperyalist güçlerin ve bölgedeki diğer aktörlerin karar alma merkezlerinde hangi kararların alındığı, gizli diplomaside görüşmelerin nasıl yürütüldüğü kamuya açık olmadığından, olasılıklar üzerine tahmin yürütmek pek kolay değil. O nedenle, tahmini analiz yerine, yanıtlamamız gereken asıl soruya odaklanmak en doğrusu olacaktır. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP, AKP-Saray rejimi, devrimci-demokratik güçler, Diaspora, emek ve demokrasi güçleri, emperyalistler, emperyalizm, HDK, HDK-Avrupa, Kürdistan, Osmanen Germania, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
… Toprakları kanlı Yemen
Bu köşe yazısı 7 Nisan 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Suudi despotlarının öncülüğündeki askerî koalisyonun Yemen’de başlattığı savaş dördüncü yılını doldurdu. Savaş sadece 1990’da birleşik devlet hâlini alan Yemen’in bölünme tehlikesini artırmıyor. Aynı zamanda hem bölgedeki çatışmaları derinleştiriyor, hem de halkların içine itildiği faciayı genişletiyor. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: BAE, Iran, Molla rejimi, Muhammed Bin Selman, Suudi Arabistan, UNICEF, Yemen
Keine Kommentare erlaubt
Soğuk Savaşın »Salisbury muharebesi«
Bu köşe yazısı 31 Mart 2018 tarihli Yeni Özgür Politika gazetesinde yayımlanmıştır.
Salisbury’de çifte ajan Skirpal ve kızının zehirlenmesiyle patlak veren gerilim, Batılı ülkelerin yaklaşık 140 Rus diplomatını yurt dışı etmesiyle, Batı ve Rusya Federasyonu arasındaki Soğuk Savaşa yeni bir ivme kazandırdı. Tabii ki burada Soğuk Savaş olarak nitelendirdiğimiz ihtilafın, 20. Yüzyılda reel sosyalizm ve emperyalizm arasındaki Soğuk Savaştan niteliksel olarak farklı olduğunu vurgulamalıyız – her ne kadar uygulanan metotlarda büyük benzerlikler olsa da. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB, ABD, Britanya, emperyalizm, Rusya, Salisbury, Skirpal, Soğuk savaş
Keine Kommentare erlaubt
Devrim umudu yitirilse eğer…
Avrupalı komünistlerin Suriye değerlendirmeleri üzerine
Suriye’deki gelişmeler Avrupa, ama bilhassa Almanya barış hareketi içerisinde ciddî tartışmalara, kimi noktalarda ayrışmalara neden oluyor. Avrupa’daki Komünist Partileri, toplumsal ağırlıklarına ters orantılı biçimde barış hareketi içerisinde hiç de küçümsenemeyecek bir etkiye sahipler. Komünistler açısından son derece önemli olan bu mevzi, doğal olarak Komünist Partilerindeki sorunlu Suriye analizlerinden ve bunlarla bağlantılı olan yanılgılarından olumsuz etkilenmektedir. Tartışmaların odak noktasını sadece Suriye ve dolayısıyla tüm Ortadoğu’ya yönelik olan emperyalist stratejiler değil, Suriye’deki rejimin niteliği, Rusya Federasyonu’nun rolü ve en önemlisi YPG/YPJ’nin Demokratik Suriye Güçleri (SDF) çatısı altında ABD ordusu ile girdiği taktiksel-askerî işbirliğine yönelik eleştiriler oluşturuyor. Tartışmada belirleyici söylem, »Rojavalı Kürtler ABD emperyalizminin taşeronluğunu yapıyorlar« suçlamasıdır. Bu söylem Türkiye’deki okurun yabancı olmadığı ve Kemalizmin etkisi altındaki sol ve sağ oportünizmin dile getirdiği ulusalcı söylemden farklı değil. Görüldüğü kadarıyla Avrupalı komünistler arasında da Arap ulusalcılığından mustarip Irak ve Suriye komünistlerinin ulus devlet pozisyonları etkin olmaktadır. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD emperyalizmi, Alman emperyalizmi, Alman Komünist Partisi, Almanya, Almanya barış hareketi, DKP, Kemalizm, Rojava, Rusya, SDF, Suriye, YPG, YPJ
Keine Kommentare erlaubt
Merkel’in timsah gözyaşları ve yasaklar…
Bu köşe yazısı 24 Mart 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Kalın çizgilerle altını çizerek defalarca belirtmiştik: Alman tekelci burjuvazisi dünyanın en deneyimli, en rafine ve en saldırgan egemen sınıfıdır diye. Sağ olsun Şansölye Merkel söylediklerimizi bir kez daha teyit etti. Yeniden »Büyük Koalisyon« kurulmasının ardından Federal Parlamento’da yaptığı ilk hükümet açıklamasında Rusya’yı Doğu Guta bağlamında »en sert biçimde« eleştirdikten sonra, »Türkiye’nin güvenlik menfaatlerine rağmen Afrin’de olanlar (…) kabul edilemez. Bunu da en sert şekilde kınıyoruz« diyerek, »timsah gözyaşları« deyimine yeni bir alaycılık derecesi kattı. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Affin, AKP-Saray rejimi, Almanya, Efrin, Merkel, Öcalan, Paul Celan
Keine Kommentare erlaubt
Afrin ve Avrupa barış hareketi
Bu köşe yazısı 10 Mart 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Avrupa barış hareketinde kafalar hayli karışık. Mesele tabii ki Suriye ve AKP-Saray-Rejiminin Afrin’e yönelik işgal harekâtı. Barış hareketinin önemli bir kesimi elbette işgale ve Afrin’de işlenen savaş suçlarına karşı gerçekleştirilen eylemleri destekliyor ve katılıma çağırıyor. Ancak aynı zamanda da barış hareketini oluşturan kurumlar arasında hararetli tartışmalar yürütülüyor. Özellikle Almanya’da Mart sonunda yapılacak olan Paskalya Yürüyüşleri için hazırlanan bildiriler, kimi barış girişiminin itirazına maruz kalıyor ve ayrışmalar yaşanıyor. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Affin Erin, Almanya, Avrupa, Avrupa solu, barış hareketi, devletler hukuku, Paskalya yürüyüşleri, Rusya, SDF, Suriye, YPG, YPJ
Keine Kommentare erlaubt
»Yamyamlar dünyası«
Bu köşe yazısı 3 Mart 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Türkiye’nin Afrin’e yönelik saldırı ve işgal harekâtı pek çok açıdan öğretici oluyor. Gizli-açık Kürt düşmanlığını, demokrat dahi olamayan güya »solcuların« tutarsızlıklarını gün yüzüne çıkartıyor, sapla samanı ayrıştırıyor. Aynı zamanda hem emperyalist-kapitalist dünya düzeninin egemenleri arasındaki çelişkileri belirginleştiriyor, hem de 20. Yüzyıl’ın iki dünya savaşından sonra 21. Yüzyıl’ın nasıl bir savaşlar çağı olabileceğine işaret ediyor. Hiç kuşku yok ki, oluşmakta olan çok kutuplu dünya şimdiye kadar olduğundan çok daha kanlı ve tüm yerküreyi kapsayacak savaşlara gebe. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: 20. Yüzyıl, 21. Yüzyıl, Alman emperyalizmi, Christopher Clark, Dünya Savaşı, Gabriel, Suriye, uyurgezerler
Keine Kommentare erlaubt
Manipülasyon mekanizması: burjuva basını
Bu köşe yazısı 24 Şubat 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Sözlüklerde manipülasyon »insanların fikirlerini, algılarını ve davranışlarını onlara belli etmeden, aldatma yoluyla ve çeşitli taktikler-teknikler kullanarak değiştirmeyi amaçlayan sosyal bir etki« olarak tanımlanır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan manipülasyon tekniğinin »bilgi manipülasyonu« olduğunu söyleyebiliriz, ki bilhassa Avrupa’daki burjuva medyası etkin manipülasyon mekanizması olarak bu tekniği en rafine biçimde kullanmaktadır. Bunu »nitelikli gazeteciliğin« tartışmasız en iyi örnekleri olduğu iddia edilen Alman kamu medyası örneğinde açıklamaya çalışalım. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: basın özgürlüğü, Burjuva basını, gazetecilik, manipülasyon, manipülasyon teknikleri, Marx, özgür basın
Keine Kommentare erlaubt
Daha kötüsüne hazırlıklı olmak…
Bu köşe yazısı 17 Şubat 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gaetelerinde yayımlanmıştır.
Bugüne kadarki toplumların tarihi sınıf mücadeleleri tarihi olduğu kadar, ırkçılığın da tarihidir. Çünkü ırkçılık bir iktidar ve güç ilişkisidir, egemen iktidar ve mülkiyet ilişkileri üzerine kuruludur. Bilhassa günümüzün burjuva toplumlarındaki çelişkilerin sistem karşıtı dirence yol açmalarını engelleyen belki de en önemli egemenlik aracıdır. Yarattığı »biz ve ötekiler« konstrüksiyonu ve »biz kolektifine« tanıdığı sosyal imtiyazlarla kapitalist sömürünün en sağlam harcını oluşturmaktadır ırkçılık. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AKP, AKP-Saray rejimi, Faşizm, HDK, HDP, ırkçılık, KHK, Kürdistan, savaş, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
Afrin’de vurulmak istenen…
Bu köşe yazısı 3 Şubat 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
AKP-Saray-Rejiminin Afrin’e yönelik uluslararası hukuka aykırı işgal harekâtının nedenleri üzerine yazmaya gerek yok. Harekâtın hedeflerini hem Rojava devriminin kazanımlarını yok etmek, hem sömürge olarak görülen Kürdistan üzerindeki kontrolü kaybetmemek, hem de artık ayyuka çıkan açık faşist diktatörlük inşasına ivme kazandırmak olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Ancak rejimin »vatan cephesini« hizaya getirmekte hayli başarılı olduğunu tespit edebiliriz. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AB, ABD, Afrin, AKP, AKP rejimi, Alman emperyalizmi, Barış, direniş, emperyalistler, emperyalizm, Erdoğan, Iran, Kürdistan, PYD, Rusya, savaş, Suriye, Türkiye, YPG, YPJ
Keine Kommentare erlaubt

İhanet emperyalizmin karakteridir
Bu köşe yazısı 27 Ocak 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
AKP-Saray-Rejiminin Afrin’e yönelik, ama asıl hedefi açık faşist diktatörlük inşasına ivme kazandırmak olan işgal harekâtı, görünürde uluslararası camianın »tepkisini« çekiyor. Burjuva basınına bakarsak, ABD’sinden F. Almanya’sına, Fransa’sından Rusya’sına dek bütün ülkeler kaygılı! »İki tarafa da itidal« çağrısı yapıyorlar. BM Şartına bu denli aykırı saldırgan bir girişim ancak böyle basitleştirilebilir doğrusu. Tarihi, aynı zamanda ihanetler tarihi olan Kürdistan bir kez daha uluslararası bir ihanete kurban edilmek isteniyor – asıl olan budur. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: ABD, AKP, AKP-Saray rejimi, Almanya, Arfin, barış koalisyonu, Birgün, Fransa, işgal harekatı, Kürdistan, Rojava, Rusya, savaş, Suriye, Türk sermayesi, Türkiye
Keine Kommentare erlaubt
Solcu halk hareketi mi?
Bu köşe yazısı 20 Ocak 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Almanya reformist solunda derin ayrışma çizgileri giderek daha da belirginleşiyor. Sol Parti’nin tanınmış isimlerinden, Federal Meclis Grubu Eşbaşkanı Sarah Wagenknecht ve eşi Oskar Lafontaine yaptıkları »birleşik sol hareket« önerisiyle Sol Parti içinde hararetli tartışmalara yol açtılar. Wagenknecht ve Lafontaine, »Sol Parti gibi kitle partilerinin yetersiz kaldıkları« gerekçesiyle, Almanya’da da, aynı Fransa’daki »La France Insoumise« ve İspanya’daki »Podemos« gibi, içinde Sol Partili, SPD’li ve Yeşil »solcuların« yer alacağı »solcu halk hareketinin« oluşturulması gerektiğini savunuyorlar. Kişiselleştirilen burjuva politikalarının »başarıları« göz önünde tutulunca, anlaşılır bir öneri. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: Die Linke, kapitalizm, La France Insoumise, Lafontaine, Mélenchon, Podemos, reformizm, Sol Partii Almanya, sosyalizm, Wagenknecht
Keine Kommentare erlaubt
İllüzyonlar ve toplumsal gerçekler
Bu köşe yazısı 13 Ocak 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Almanya’da hükümet görüşmeleri henüz sadece sondaj aşamasındayken, Sol Parti Eşbaşkanı Bernd Riexinger SPD’ye »Büyük Koalisyon oluşturulamazsa, SPD bizimle hükümet kurabilir« çağrısını yaptı. Tek koşulu, »SPD’nin inandırıcı biçimde tekrar sosyal demokrat pozisyonları savunması«. Riexinger’in bu çıkışını Oskar Lafontaine’in »içinde SPD’li, Yeşil ve Sol Partililerin olacağı bir sol kitle hareketi oluşturulmalı« fikrini ortaya attığı günlerde yapması, Almanya reformist solunun tarihindeki yeni bir ayrışma ile karşı karşıya olduğuna işaret ediyor. Ama değinmek istediğimiz konu bu değil. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AfD, Bernd Riexinger, Die Linke, Oskar Lafontaine, reformizm, Sol Partii Almanya, SPD, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Kapitalist Birlik Partisi!
Bu köşe yazısı 6 Ocak 2018 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Yeni yıl egemenler açısından hiç de iyi başlamadı. Emperyalist-kapitalist dünya düzeninin, özellikle 2007 küresel krizinden bu yana daha çok battığı çoklu kriz ortamı, kapitalizmin merkez ülkelerinde dahi burjuva demokrasilerinin ancak içi daha çok boşaltılarak sürdürülmesine izin veriyor. Egemen sınıflar, tılsımını kaybeden neoliberalizme karşı yükselen toplumsal direnç mekanizmalarını ancak sosyal şovenliğe kanalize ederek zararsız hâle getirebiliyorlar. Emperyalist ülkelerdeki tekelci burjuvazi, ABD’nde olduğu gibi, kâh bizzat siyaset sahnesine inerek, kâh ırkçı ve sosyal şoven hareketlerin sokaktan uyguladıkları baskıyı kullanarak burjuva demokrasilerini »demokratörlüklere« dönüştürüyor. Ganzen Beitrag lesen »
Tags: AfD, CDU, çoklu kriz ortamı, CSU, emperyalizm, FAC, Federal Almanya, Federal Hükümet, işçi sınıfı, kapitalizm, NATO, SPD, Yeşiller
Keine Kommentare erlaubt
Diktatöre gülmek
Bu köşe yazısı 30 Aralık 2017 tarihli Yeni Özgür Politika ve Özgürlükçü Demokrasi gazetelerinde yayımlanmıştır.
Muktedirlerin en büyük korkusu halkın onlarla alay etmesidir. Zaten tek adamlıklarıyla, etraflarında topladıkları yalakalarıyla, abartılı konuşmalarıyla ve kendilerini dev aynasında görmeleriyle yeterince gülünçtürler. Halk ağlarken vergileri yükselten, kahkahalarla gülmeye başladığında ise korkudan vergileri azaltan padişahın hikâyesini bilmeyen yoktur. Diktatörle alay geçmek de bir eylemdir. Yılın son gününde bazılarını anımsatalım. Ganzen Beitrag lesen »
Keine Kommentare erlaubt