Kesinleşen olgular ve yanıt bekleyen sorular

Kesinleşen olgular ve yanıt bekleyen sorular

19 Nisan 2020

Korona virüsü istisnasız her insanın yaşamını tehdit ediyor. Ancak bu pandemi esas itibariyle yeni ve beklenmedik değildir. Böylesi bir pandeminin meydan okumaları, bilhassa sağlık sistemlerine yönelik baskısı, sistem sorusundan bağımsız yapısal olarak her ülkede aynıdır – her ne kadar bu meydan okumalara ulusal ve uluslararası düzeylerde farklı yanıtlar verilse de. Aslında sağlık sistemlerinin kapasitesi zorlayacak bir pandemi bekleniyordu. Yanıtlanması gereken, yapılan tüm risk analizlerine rağmen neden hazırlık yapılmadı sorusudur.

„Kesinleşen olgular ve yanıt bekleyen sorular“ weiterlesen

Karantinanın ilacı: Toplumsal dayanışma!

Karantinanın ilacı: Toplumsal dayanışma!

22 Mart 2020

Böylesi zamanlarda yazmak zor. Komplo teorilerine, bilim düşmanı bağnaz gericiliğin hezeyanlarına, ırkçı-milliyetçi söylemlere zihnimizi bulandırma fırsatı vermeden ve egemenlerin otoritarizminin çözüm olabileceği naifliğine kapılmadan bilgi paylaşmak ve söylenmesi gerekenleri söylemek kolay değil. Ama yazmak, bilgi paylaşmak, cesaret vermeye çabalamak tam da böylesi zamanların gereğidir.

„Karantinanın ilacı: Toplumsal dayanışma!“ weiterlesen

Asıl korkulması gereken Korona virüsü değil

Asıl korkulması gereken Korona virüsü değil

2 Şubat 2020

Almanya burjuva basını Korona virüsü bağlamında öylesine bir hezeyana kapıldı ki, sormayın gitsin. »Yüzlerce ölü, binlerce hasta! Çinlilere güvenebilir miyiz?« gibi büyük puntolarla yeni virüs salgını dramatize ve skandalize ediliyor. Dahası, »dünya nüfusunun beşte birini oluşturan 1,4 milyar Çinli potansiyel bulaştırıcı olabilir mi?« ve tabii ki »Çin yönetimi gerçek sayıları saklıyor« benzeri soru ve tespitlerle kamuoyunda korku yaygınlaştırılıyor. Utanmasalar »virüslü sarı tehlike« başlığını atacaklar.

„Asıl korkulması gereken Korona virüsü değil“ weiterlesen