Yeniden “Almancılara” dair

28 Mayıs 2023

Perşembe itibariyle yurt dışı temsilcilikleri ve gümrüklerde oy kullanan seçmen sayısının yaklaşık 1,9 milyon olduğu açıklandı. Muhtemelen Erdoğan tekrar oyların çoğunluğunu almış olacak. Ancak Kılıçdaroğlu’nun da 14 Mayıstakinden fazla oy alması olası görülüyor. Sonuçları bu akşam göreceğiz. Özellikle Almanya’da oy kullanan seçmen sayısındaki artışın önemli bir nedeninin Kürdistanlı ve Türkiyeli demokratik-devrimci güçlerin gösterdiği özverili çalışma olduğunun altını çizebiliriz. Teşekkürü hak ediyorlar doğrusu.

„Yeniden “Almancılara” dair“ weiterlesen

Göç efsaneleri

Almanya’da yaşayan Kürdistan ve Türkiyeli göçmenlerin siyasi tercihleri üzerine

Mart 2023

Tanınmış sosyolog Immanuel Wallerstein tarih boyunca süren göçler için “Bitmeyen hikâye” tanımını kullanır. Sahiden de insanlık tarihi boyunca sadece insanlar sınırları aşarak göç etmediler, aynı zamanda sınırlarda insanları aştılar. Nihâyetinde göç kapitalist gelişme sürecinin doğal bir sonucudur. Günümüzde ise emperyalist-kapitalist dünya düzeni dünyanın bütününü bir fabrikaya çevirir, sermayenin tüm coğrafyalara girmesini sağlarken, aynı zamanda tüm coğrafyalardan on milyonlarca insanın emperyalist merkezlere akmasına yol açıyor. Sermaye ihtiyaç duyduğu işgücünü gençlik aşısıyla yenileyebilmek ve ucuzlatabilmek için göçmen ordularını harekete geçiriyor. Dolayısıyla emperyalist merkezlerdeki demografi değişiyor, göçmen ve mülteciler yedek işgücü ordusu olarak kalıcılaşıyorlar ve sömürü mekanizmalarının sürdürülebilirliği sağlanıyor. Emperyalist güçler, bilhassa yaşlı kıta Avrupa yaşlanan nüfuslarının yol açtığı demografik değişim nedeniyle nitelikli işgücü göçünü sürekli kılmaya çalışıyorlar.

„Göç efsaneleri“ weiterlesen

Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…

Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…

31 Ekim 2021

Adenauer Kabinesi 30 Ekim 1961’de Türkiye ile “İşçi Mübadele Antlaşmasını” imzaladığında, “misafir işçilerin” kalıcı olacağını hesaplamamıştı. Almanya açısından amaç savaş sonrası ortaya çıkan işgücü açığını kapatmak ve ucuz işgücü sayesinde ücretler ve çalışma koşulları üzerinde baskı yaratmaktı. Türkiye ise hem sosyal sorunu bir kısmını ihraç ederek hafifletmek istiyor, hem de ücret transferleri üzerinden ülkeye döviz akmasını umuyordu. İşçi göçünde iki devletin çıkarları belirleyici olduğundan işçilerin göç nedeniyle ortaya çıkan sorunları dikkate alınmamıştı.

„Mübadele Antlaşmasının 60’ıncı yılında…“ weiterlesen